Abdülhamit'in Şifre Katibi Mehmet Selahaddin Efendi'nin Anıları - İttihat Terakki Cinayetleri

Stok Kodu:
9786059398343
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786059398343
591383
Abdülhamit'in Şifre Katibi
Abdülhamit'in Şifre Katibi Mehmet Selahaddin Efendi'nin Anıları - İttihat Terakki Cinayetleri
18.00

İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin İkinci Meşrutiyet'in ilanından önceleri, İstanbul'da kurulması esnasında vatan sevgisiyle dolu hamiyyet sahibi kimselerin bu kuruluşa hizmetleri olduğunu beyan ederken daha sonra bu cemiyeti terk etmiş veya hayata veda etmiş kurucuların ve sadece üye olmakla yetinmiş, namuslu zümrenin pek çok olduğunu da ifade etmek namus görevimizdir.

Yine; inkilaptan sonra (İkinci Meşrutiyet sonrası) bir takın kurucu üye ve azalar vatanseverlik hislerine hürmeten katıldıkları bu cemiyetin zaman içinde bir menfaat şebekesi haline geldiğini gördüklerinde asaletlerinin ve necabetlerinin gereği ayrılmaya lüzum gördüler. Tabii biz bu zümreyi bütün ithamlarımızın dışında tutuyor ve bu çetede daha fazla kalmadan ayrılmış olmalarını tebrik etmekte bizim vazifemizdir.

Bizim bu kitap sayfalarında itham edip deşifre etmeye çalıştığımız millet mensuplarını kandırmış ve hahvetmiş kişilerin olduğu ayrıca belirtmememiz gereken hususlardandır. Bunlar hakkında sayı vermek gerekirse menfaatçi grubu dört yüz veya beş yüz kişi ile bunların üst idarecilerini kırk-elli kişi olarak kabullenmek gerekir.

Yoksa daha alt kademelerde görevli ve de İttihatçıların parlak sözlerinden sempatileri uyanmış vatanseverlerin kastedilmediğini burada ilan etmek en önemli vicdani vazifemizdir. Ancak bunların tek kabahati varsa siyasi görüşlerinde isabetsiz seçim yapmış olmalarıdır.

İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin İkinci Meşrutiyet'in ilanından önceleri, İstanbul'da kurulması esnasında vatan sevgisiyle dolu hamiyyet sahibi kimselerin bu kuruluşa hizmetleri olduğunu beyan ederken daha sonra bu cemiyeti terk etmiş veya hayata veda etmiş kurucuların ve sadece üye olmakla yetinmiş, namuslu zümrenin pek çok olduğunu da ifade etmek namus görevimizdir.

Yine; inkilaptan sonra (İkinci Meşrutiyet sonrası) bir takın kurucu üye ve azalar vatanseverlik hislerine hürmeten katıldıkları bu cemiyetin zaman içinde bir menfaat şebekesi haline geldiğini gördüklerinde asaletlerinin ve necabetlerinin gereği ayrılmaya lüzum gördüler. Tabii biz bu zümreyi bütün ithamlarımızın dışında tutuyor ve bu çetede daha fazla kalmadan ayrılmış olmalarını tebrik etmekte bizim vazifemizdir.

Bizim bu kitap sayfalarında itham edip deşifre etmeye çalıştığımız millet mensuplarını kandırmış ve hahvetmiş kişilerin olduğu ayrıca belirtmememiz gereken hususlardandır. Bunlar hakkında sayı vermek gerekirse menfaatçi grubu dört yüz veya beş yüz kişi ile bunların üst idarecilerini kırk-elli kişi olarak kabullenmek gerekir.

Yoksa daha alt kademelerde görevli ve de İttihatçıların parlak sözlerinden sempatileri uyanmış vatanseverlerin kastedilmediğini burada ilan etmek en önemli vicdani vazifemizdir. Ancak bunların tek kabahati varsa siyasi görüşlerinde isabetsiz seçim yapmış olmalarıdır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat