Marshall McLuhan'ın yıllar önce ileri sürmüş olduğu gibi, kitabın insani gelişimin merkezinde yer aldığı bir dönem sona eriyor olabilir mi? Eğer durum gerçekten böyle ise, o zaman kendimize karşı bir sorumluluğumuz olduğunu hatırlayıp kitapları bizim için değerli kılan şeyin ne olduğu hakkında yeniden düşünmeliyiz. Kâr amaçlı olmayan akademik yayıncılık alanı içinde, hem yayınevinin kendi kendini döndürmesi hedefini güden, hem de düşüncenin ve kitapların itibarının korunması için çabalayan bir yayıncı ve bir bilim insanı olan Lindsay Waters, kitapları, üniversitede bir kadro alabilmek için birer araca dönüştüren zihniyeti sert bir biçimde eleştiriyor. Üniversite yayınevlerini tamamen kâr amaçlı çalışan firmalara dönüştürme gayretindeki bazı kişilerin de akademik ortamın vaat ettiği temel değerleri aşındırdıklarını ve akademisyenlerin bir zamanlar anladıkları şekilde kitaplar ve makaleler üretmek gibi entelektüel faaliyetlerindeki bağımsızlıklarına gölge düşürdüklerini dile getiriyor. Kitabın insanları değiştirebileceğine dair iyimserliğini halen koruyan Akademinin Düşmanları, piyasa koşullarının, özgür düşüncenin ve akademik yayıncılığın itibarına yönelik bir tehdit haline gelişi hakkında ciddi bir uyarı.
Marshall McLuhan'ın yıllar önce ileri sürmüş olduğu gibi, kitabın insani gelişimin merkezinde yer aldığı bir dönem sona eriyor olabilir mi? Eğer durum gerçekten böyle ise, o zaman kendimize karşı bir sorumluluğumuz olduğunu hatırlayıp kitapları bizim için değerli kılan şeyin ne olduğu hakkında yeniden düşünmeliyiz. Kâr amaçlı olmayan akademik yayıncılık alanı içinde, hem yayınevinin kendi kendini döndürmesi hedefini güden, hem de düşüncenin ve kitapların itibarının korunması için çabalayan bir yayıncı ve bir bilim insanı olan Lindsay Waters, kitapları, üniversitede bir kadro alabilmek için birer araca dönüştüren zihniyeti sert bir biçimde eleştiriyor. Üniversite yayınevlerini tamamen kâr amaçlı çalışan firmalara dönüştürme gayretindeki bazı kişilerin de akademik ortamın vaat ettiği temel değerleri aşındırdıklarını ve akademisyenlerin bir zamanlar anladıkları şekilde kitaplar ve makaleler üretmek gibi entelektüel faaliyetlerindeki bağımsızlıklarına gölge düşürdüklerini dile getiriyor. Kitabın insanları değiştirebileceğine dair iyimserliğini halen koruyan Akademinin Düşmanları, piyasa koşullarının, özgür düşüncenin ve akademik yayıncılığın itibarına yönelik bir tehdit haline gelişi hakkında ciddi bir uyarı.