Anadolu Korku Öyküleri Cilt: 2

Stok Kodu:
9789752204836
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
205
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2017-07
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789752204836
382423
Anadolu Korku Öyküleri Cilt: 2
Anadolu Korku Öyküleri Cilt: 2
15.00

Çocukluğumuzdan anımsadığımız korku sahneleri vardır. Ya bir kitapta okuyup gözümüzde canlandırmış ya da bir filmde seyredip zihnimize kazımışızdır. Bizi etkilemiştir; karanlık korkumuzu, yalnızlık korkumuzu besleyip büyütmüştür. Yıllar sonra da anımsarız: Belki tek karelik patlayıp sönen bir flaş; belki keskin tiz bir çığlık olarak katılır gündelik yaşamımıza. Dolunay geceleri, kurt adam dişleri, vampir gözleri malzeme oluşturur kâbuslarımıza.

Yine de çok “tanıdık” değildir bu “korku”. Kurgusunda, tınısında, renginde, kokusunda, sesinde, nefesinde bir yabancılık, bir uzaklık vardır. Benliğimize katmayız, iliklerimize işlemez, küçümseyebiliriz onu; hatta dalga geçebiliriz bu korkuyla. Çünkü “bizden” değildir; yolumuza çıkmayacaktır, başımıza gelmeyecektir…

Büyük kent korkuları başka, kırsal alan korkuları bambaşkadır. Kırsal alana özgü korku; doğayla, doğanın gücüyle, batıl inançlarla iç içedir ve çarpıcılığını da inandırıcılığını da onlardan alır.

Ücra köylerin, geleneklere bürünmüş kasabaların, kuytu ormanların, bir görünen bir kaybolan mağaraların, dipsiz kuyuların gizleri ve bu gizlerin yaşattığı heyecanlar, korkular, kâbuslar...

Çocukluğumuzdan anımsadığımız korku sahneleri vardır. Ya bir kitapta okuyup gözümüzde canlandırmış ya da bir filmde seyredip zihnimize kazımışızdır. Bizi etkilemiştir; karanlık korkumuzu, yalnızlık korkumuzu besleyip büyütmüştür. Yıllar sonra da anımsarız: Belki tek karelik patlayıp sönen bir flaş; belki keskin tiz bir çığlık olarak katılır gündelik yaşamımıza. Dolunay geceleri, kurt adam dişleri, vampir gözleri malzeme oluşturur kâbuslarımıza.

Yine de çok “tanıdık” değildir bu “korku”. Kurgusunda, tınısında, renginde, kokusunda, sesinde, nefesinde bir yabancılık, bir uzaklık vardır. Benliğimize katmayız, iliklerimize işlemez, küçümseyebiliriz onu; hatta dalga geçebiliriz bu korkuyla. Çünkü “bizden” değildir; yolumuza çıkmayacaktır, başımıza gelmeyecektir…

Büyük kent korkuları başka, kırsal alan korkuları bambaşkadır. Kırsal alana özgü korku; doğayla, doğanın gücüyle, batıl inançlarla iç içedir ve çarpıcılığını da inandırıcılığını da onlardan alır.

Ücra köylerin, geleneklere bürünmüş kasabaların, kuytu ormanların, bir görünen bir kaybolan mağaraların, dipsiz kuyuların gizleri ve bu gizlerin yaşattığı heyecanlar, korkular, kâbuslar...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat