Baba ve Oğul Adına

Stok Kodu:
9789757265948
Boyut:
13.00x20.00
Sayfa Sayısı:
159
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-01
Çeviren:
Talin Suciyan
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Hanun Hor yev Vortvo
9789757265948
395967
Baba ve Oğul Adına
Baba ve Oğul Adına
16.00
Ağabeyimi oracıkta öldüren bomba ruhsal dengemizi yerle bir etmekle kalmadı, Maronyan ailesinin tarihini ortasından ikiye böldü. Bombadan önce ve bombadan sonra. Bombadan önce beş kişiydik, bombadan sonra dört. Bombadan önce aile fotoğrafları vardı, bombadan sonra hiçbir fotoğraf yok. Bombadan önce Lübnan vardı, bombadan sonra Los Angeles. Bombadan önce bombanın korkusu vardı, bombadan sonra bombalara tam bir kayıtsızlık. Bombadan önce bir saflık vardı, bombadan sonra ağır bir suçluluk duygusu. Baba oğul kendi hayatlarımızın köşelerine çekilmiş, günahlarımızla yüzleşiyorduk. Babam kitaplarının ve defterlerinin arkakına gizlenmişti, bense tiyatro maskelerimin. Hiç olmazsa bu çocuklar Ermeni'ydi ve onlarla ortak bir kültürel, toplumsal bellek paylaşıyordum sözde. Alabamalı white trash ile ortak neyim vardı ki? Asiti nasıl tüttürdüklerine dair hiçbir fikrim yoktu, 'Sex Pistols' nedir ya da mohawk nasıl bozulmadan dik tutulur hiç bilmiyordum. Eskinin hippileri, yappileşti, Wall Street'te paranın anasını belliyorlar, Reagan ve CUmhuriyetçiler ülkenin anasını ağlatmakta, Hollywood Bulvarı'ndaki diskonun sesi kesilmiş, derilere bürünmüş, turuncu saçlı Punklar ortalıkta dolanıyor ve son sınıf öğrencileribazı pazartesiler slam dance yüzünden yaralı, ayaklarını sürüyerek ya da kolları sarılı geliyorlar okula. bizse, ben, Silva, Levon ve tiyatrodaki diğer arkadaşlar, değişen zamanın sınırları arasında kaybolmuş, büyük bir gettonun içinde, kişisel, küçük, şizofrenik bir alt getto oluşturmuş, Ermenice gazete okumaya çalışıp, Ermenice oyunlar sahneleyerek, hâlâ Jethro Tull'ımızı ve Pink Floyd'umuzu dinleyerek, arada sırada birkaç Joint çekerek, saçlarımızı uzatıp Nikaragua'daki ya da El Savador'daki devrimcilere umut bağlayarak daralan sınırlara karşı mücadele veriyorduk.
Ağabeyimi oracıkta öldüren bomba ruhsal dengemizi yerle bir etmekle kalmadı, Maronyan ailesinin tarihini ortasından ikiye böldü. Bombadan önce ve bombadan sonra. Bombadan önce beş kişiydik, bombadan sonra dört. Bombadan önce aile fotoğrafları vardı, bombadan sonra hiçbir fotoğraf yok. Bombadan önce Lübnan vardı, bombadan sonra Los Angeles. Bombadan önce bombanın korkusu vardı, bombadan sonra bombalara tam bir kayıtsızlık. Bombadan önce bir saflık vardı, bombadan sonra ağır bir suçluluk duygusu. Baba oğul kendi hayatlarımızın köşelerine çekilmiş, günahlarımızla yüzleşiyorduk. Babam kitaplarının ve defterlerinin arkakına gizlenmişti, bense tiyatro maskelerimin. Hiç olmazsa bu çocuklar Ermeni'ydi ve onlarla ortak bir kültürel, toplumsal bellek paylaşıyordum sözde. Alabamalı white trash ile ortak neyim vardı ki? Asiti nasıl tüttürdüklerine dair hiçbir fikrim yoktu, 'Sex Pistols' nedir ya da mohawk nasıl bozulmadan dik tutulur hiç bilmiyordum. Eskinin hippileri, yappileşti, Wall Street'te paranın anasını belliyorlar, Reagan ve CUmhuriyetçiler ülkenin anasını ağlatmakta, Hollywood Bulvarı'ndaki diskonun sesi kesilmiş, derilere bürünmüş, turuncu saçlı Punklar ortalıkta dolanıyor ve son sınıf öğrencileribazı pazartesiler slam dance yüzünden yaralı, ayaklarını sürüyerek ya da kolları sarılı geliyorlar okula. bizse, ben, Silva, Levon ve tiyatrodaki diğer arkadaşlar, değişen zamanın sınırları arasında kaybolmuş, büyük bir gettonun içinde, kişisel, küçük, şizofrenik bir alt getto oluşturmuş, Ermenice gazete okumaya çalışıp, Ermenice oyunlar sahneleyerek, hâlâ Jethro Tull'ımızı ve Pink Floyd'umuzu dinleyerek, arada sırada birkaç Joint çekerek, saçlarımızı uzatıp Nikaragua'daki ya da El Savador'daki devrimcilere umut bağlayarak daralan sınırlara karşı mücadele veriyorduk.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat