Baş Düşman Patriyarkanın Ekonomi Politiği

Stok Kodu:
9789759402106
Boyut:
13.00x19.50
Sayfa Sayısı:
170
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1999 - 11
Çeviren:
Handan Öz - Lale Aykent Tunçman
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789759402106
593750
Baş Düşman
Baş Düşman Patriyarkanın Ekonomi Politiği
11.90

Christine Delphy'nin yazdığı kitabın Türkçe'ye çevrilmesi 1999 Kasımında olabildi ancak. Maddeci feminizmin önemli yazarlarından birinin Türkiyeli feministler için / tarafından Türkçe'ye kazandırılmasının önemi, aynı yıl Christine Delphy'nin TÜYAP kitap fuarına katılmasıyla taçlanmıştı. Delphy katıldığı söyleşide maddeci feminizm ve eviçi emek tartışmaları üzerine fikirleriyle şahsen benim o zaman sadece kafamı karıştırmıştı. Fakat söyleşide gördüğüm kadınların büyük bir bölümü kafalarını sallayarak dinliyorlardı, anlatılanları.

İki yıl sonra kafamda binlerce soruyla Baş Düşman'ı okumaya başladığımda, "Kadın hareketi devrimci savaşa hazırlanmalıdır" cümlesi tokat gibi çarptı suratıma. Evet, işte buydu, senelerdir bize küçük burjuva hareketi olarak, burjuva kadınlar olarak muamele edenlere karşı ideolojik silahlarımı daha güçlü bileyecektim artık...

Kitabın her satırındaki bilgiyi, bilginin aktarılış ve örneklenme biçimine hayran kalmıştım. Kapitalizm, eviçi emek, kadınlar ve erkekler birer sınıf mıdır? Sınıfsa peki Tansu Çiller ne oluyor? gibi kimisi absürd de olsa bilcümle sorunun cevap anahtarını geçirmiştim elime. O zaman kitabın önsözünü yazan ayşe düzkan'ın, "nihayet baş düşman," demesi çok anlamlı olmuştu benim için de. Evet, nihayet!

Christine Delphy, 1968 sonrası gelişen yeni feminizmin Fransa'daki en önemli isimlerinden biri. Simone de Beauvoir'ın silah arkadaşı aynı zamanda. Baş Düşman Delphy'nin birinci ve en önemli kitabı. Kitapta Marksizm'in kadınlarla ilgili önermelerine eleştirel bakışı kitabın en önemli bölümünü oluşturuyor.

Baş Düşman, içerdiği tartışmalar nedeniyle dünyanın maddeci bir anlayışla dönüştürülmesi ve değiştirilmesi gerektiğini söyleyen herkesi ilgilendiren ve okunması gereken bir kitap.

Kitabı gören herkes, hangi cinsiyete sahip olursa olsun, kitabın kapağındaki, "patriyarkanın ekonomi politiği" başlığı sebebiyle muhakkak ilgileniyor kitapla. Öyle ya, ekonomi politik böyle patriyarkayla filan yan yana gelecek bir kavram değildi. Ne oldu bu kadınlara böyle Marksizm'in içini mi boşaltıyorlardı yoksa. Hatta Marksizm'i yanlış yorumlayıp, yanlış anlıyor bile olabilirlerdi.

Kadınların Marksizm'in için boşaltmak bir yana, tamamen devrimci ve özgür oldukları bir dönüşümün yolunu aradıklarını düşünmek aklına gelmiyordu kimsenin.

Lafı çok uzatmadan Delphy'den bir alıntıyla bitirmek istiyorum:

"Kendi payıma, ben kadınların durumunu ortak bir durum, bir sınıf durumu olarak tahlil ediyorum. Evli kadınlardan yani bir toplumsal sınıftan söz ediyorum, biyolojik bir sınıftan değil. Bu sınıfta biyolojik erkekler de yer alabilir: Ailenin en büyük çocuğunun dışındakiler ve yaşlılar aynı sınıfa dahildirler. Kadınlar, yaşlılar, çocuklar, vs. bir sınıf oluştururlar. Çünkü aynı üretim ilişkileri vardır, yani hayatlarını aynı şekilde kazanırlar. Kıvırtmadıkça, 'üretim ilişkisi' kavramının anlamı saptırılmadıkça bu sonuç bence kaçınılmazdır."

Beyhan Demir

Christine Delphy'nin yazdığı kitabın Türkçe'ye çevrilmesi 1999 Kasımında olabildi ancak. Maddeci feminizmin önemli yazarlarından birinin Türkiyeli feministler için / tarafından Türkçe'ye kazandırılmasının önemi, aynı yıl Christine Delphy'nin TÜYAP kitap fuarına katılmasıyla taçlanmıştı. Delphy katıldığı söyleşide maddeci feminizm ve eviçi emek tartışmaları üzerine fikirleriyle şahsen benim o zaman sadece kafamı karıştırmıştı. Fakat söyleşide gördüğüm kadınların büyük bir bölümü kafalarını sallayarak dinliyorlardı, anlatılanları.

İki yıl sonra kafamda binlerce soruyla Baş Düşman'ı okumaya başladığımda, "Kadın hareketi devrimci savaşa hazırlanmalıdır" cümlesi tokat gibi çarptı suratıma. Evet, işte buydu, senelerdir bize küçük burjuva hareketi olarak, burjuva kadınlar olarak muamele edenlere karşı ideolojik silahlarımı daha güçlü bileyecektim artık...

Kitabın her satırındaki bilgiyi, bilginin aktarılış ve örneklenme biçimine hayran kalmıştım. Kapitalizm, eviçi emek, kadınlar ve erkekler birer sınıf mıdır? Sınıfsa peki Tansu Çiller ne oluyor? gibi kimisi absürd de olsa bilcümle sorunun cevap anahtarını geçirmiştim elime. O zaman kitabın önsözünü yazan ayşe düzkan'ın, "nihayet baş düşman," demesi çok anlamlı olmuştu benim için de. Evet, nihayet!

Christine Delphy, 1968 sonrası gelişen yeni feminizmin Fransa'daki en önemli isimlerinden biri. Simone de Beauvoir'ın silah arkadaşı aynı zamanda. Baş Düşman Delphy'nin birinci ve en önemli kitabı. Kitapta Marksizm'in kadınlarla ilgili önermelerine eleştirel bakışı kitabın en önemli bölümünü oluşturuyor.

Baş Düşman, içerdiği tartışmalar nedeniyle dünyanın maddeci bir anlayışla dönüştürülmesi ve değiştirilmesi gerektiğini söyleyen herkesi ilgilendiren ve okunması gereken bir kitap.

Kitabı gören herkes, hangi cinsiyete sahip olursa olsun, kitabın kapağındaki, "patriyarkanın ekonomi politiği" başlığı sebebiyle muhakkak ilgileniyor kitapla. Öyle ya, ekonomi politik böyle patriyarkayla filan yan yana gelecek bir kavram değildi. Ne oldu bu kadınlara böyle Marksizm'in içini mi boşaltıyorlardı yoksa. Hatta Marksizm'i yanlış yorumlayıp, yanlış anlıyor bile olabilirlerdi.

Kadınların Marksizm'in için boşaltmak bir yana, tamamen devrimci ve özgür oldukları bir dönüşümün yolunu aradıklarını düşünmek aklına gelmiyordu kimsenin.

Lafı çok uzatmadan Delphy'den bir alıntıyla bitirmek istiyorum:

"Kendi payıma, ben kadınların durumunu ortak bir durum, bir sınıf durumu olarak tahlil ediyorum. Evli kadınlardan yani bir toplumsal sınıftan söz ediyorum, biyolojik bir sınıftan değil. Bu sınıfta biyolojik erkekler de yer alabilir: Ailenin en büyük çocuğunun dışındakiler ve yaşlılar aynı sınıfa dahildirler. Kadınlar, yaşlılar, çocuklar, vs. bir sınıf oluştururlar. Çünkü aynı üretim ilişkileri vardır, yani hayatlarını aynı şekilde kazanırlar. Kıvırtmadıkça, 'üretim ilişkisi' kavramının anlamı saptırılmadıkça bu sonuç bence kaçınılmazdır."

Beyhan Demir

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat