Baştan Sona Yalnızlık

Stok Kodu:
9786054764013
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
110
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786054764013
544068
Baştan Sona Yalnızlık
Baştan Sona Yalnızlık
9.00
Özcan Karabulut, ilk öykülerinden bu yana kendine has öykü evreniyle edebiyat dünyasında özel bir yer edindi. Çeşitli ödüller aldı. Baştan Sona Yalnızlık da,1998 Sabahattin Ali Öykü Yarışması'nda Başarı Ödülü'ne ve yine 1998 yılında Orhan Kemal Öykü Yarışması'nda İkincilik Ödülü'ne değer bulunan bir çalışması. İlk öykü kitabından bu yana öykülerinin dokusunu oluşturan şiirsel anlatım, aşkların, özlemlerin, acıların nabız atıtşları, hüzün ve yalnızlık, hep var olan siyasal ve toplumsal eleştiri ve başkaldırıyla yoğruluyor, özyaşamöyküsel tatlarla harmanlanıyor, ince bir sızı gibi kendini hep duyurarak akıp gidiyor kitap boyunca ve öyküleri birbirine bağlıyor. Özcan Karabulut, '78 kuşağının yaşadıklarını öykülere taşırken, o yılların imgesel bir tarihini de veriyor. Birbirinden bağımsız olsa da , tematik bir birliktelik içeren bu öyküler ortak bir paydada buluşuyor: insanın en temel gerçeklerinden olan yalnızlıkta. " 'Aydın öldü' sözcükleri ince bir fısıltıyla döküldü dudaklarından, içinden bir parça kopmuştu, ben bilemezdin, sen hiç bilmeyecektin. Ölüm ilanından sonraki günlerdi, gazetelerde bir ay boyunca çıkan fotoğraflarla, bir tür ağıt olan dizelerle arkadışının sonsuzluğa uğurlanışını izledi yakından. Ankara'da cenaze dönüşüydü, onlarca kişinin hayatından etlenip kemiklenen bir yazıya başladı. Yakın geçmişle ilgili ayrıntıları anımsamaya çalıştığında sözcüklerin en çok ölüm ilanıyla hayat bulduğunu ilk o zaman anladı."
Özcan Karabulut, ilk öykülerinden bu yana kendine has öykü evreniyle edebiyat dünyasında özel bir yer edindi. Çeşitli ödüller aldı. Baştan Sona Yalnızlık da,1998 Sabahattin Ali Öykü Yarışması'nda Başarı Ödülü'ne ve yine 1998 yılında Orhan Kemal Öykü Yarışması'nda İkincilik Ödülü'ne değer bulunan bir çalışması. İlk öykü kitabından bu yana öykülerinin dokusunu oluşturan şiirsel anlatım, aşkların, özlemlerin, acıların nabız atıtşları, hüzün ve yalnızlık, hep var olan siyasal ve toplumsal eleştiri ve başkaldırıyla yoğruluyor, özyaşamöyküsel tatlarla harmanlanıyor, ince bir sızı gibi kendini hep duyurarak akıp gidiyor kitap boyunca ve öyküleri birbirine bağlıyor. Özcan Karabulut, '78 kuşağının yaşadıklarını öykülere taşırken, o yılların imgesel bir tarihini de veriyor. Birbirinden bağımsız olsa da , tematik bir birliktelik içeren bu öyküler ortak bir paydada buluşuyor: insanın en temel gerçeklerinden olan yalnızlıkta. " 'Aydın öldü' sözcükleri ince bir fısıltıyla döküldü dudaklarından, içinden bir parça kopmuştu, ben bilemezdin, sen hiç bilmeyecektin. Ölüm ilanından sonraki günlerdi, gazetelerde bir ay boyunca çıkan fotoğraflarla, bir tür ağıt olan dizelerle arkadışının sonsuzluğa uğurlanışını izledi yakından. Ankara'da cenaze dönüşüydü, onlarca kişinin hayatından etlenip kemiklenen bir yazıya başladı. Yakın geçmişle ilgili ayrıntıları anımsamaya çalıştığında sözcüklerin en çok ölüm ilanıyla hayat bulduğunu ilk o zaman anladı."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat