Kıbrıs müzakereleri... Bu başlık altında açılmış görüşmeler 40 yıldır, hem uluslararası toplumu ve hem de Kıbrıs'ta yaşayan iki halkı "meşgul" ediyor. Birleşmiş Milletler'in arabuluculuğunda, her seçilen Bm Genel Sekreteri'nin "Barış Planı'yla çözülmeye çalışılan bir sorun olarak duruyor. Kimi zaman Kıbrıs Rum tarafının, kimi zaman Kıbrıs Türk tarafının "maksimalist" talepleri, süreçleri bugüne kadar sekteye uğrattı. Adanın güneyinde yaşanan darbe, kuzeydeki uzun sağ iktidarlar dönemi ve Kıbrıs'ın kaderinin garantör devletlere terk edilmiş havası, birarada yaşama tartışmalarını hep gölgede bıraktı. Kamuoyunun sadece Kıbrıs "sorunu"yla özdeşleştirdiği aktörler var oldu. Oysa bugün, müzakerelerin yeni bir aşamasında her iki toplumun sol partileri iktidarda ve belki de ilk defa iki halkın istediklerine "yakın" bir çözüm ihtimali söz konusu. Niyazi Kızılyürek, bu ihtimalin tarihsel olarak nasıl kötürüm bırakıldığını ve niye bugün yaşadıklarımızın bir şans olarak ele alınması gerektiğini tartışıyor. "Daha önceleri neredeydiniz?" geç kalmış bir çözümün imkânlarını önümüze seriyor.
Kıbrıs müzakereleri... Bu başlık altında açılmış görüşmeler 40 yıldır, hem uluslararası toplumu ve hem de Kıbrıs'ta yaşayan iki halkı "meşgul" ediyor. Birleşmiş Milletler'in arabuluculuğunda, her seçilen Bm Genel Sekreteri'nin "Barış Planı'yla çözülmeye çalışılan bir sorun olarak duruyor. Kimi zaman Kıbrıs Rum tarafının, kimi zaman Kıbrıs Türk tarafının "maksimalist" talepleri, süreçleri bugüne kadar sekteye uğrattı. Adanın güneyinde yaşanan darbe, kuzeydeki uzun sağ iktidarlar dönemi ve Kıbrıs'ın kaderinin garantör devletlere terk edilmiş havası, birarada yaşama tartışmalarını hep gölgede bıraktı. Kamuoyunun sadece Kıbrıs "sorunu"yla özdeşleştirdiği aktörler var oldu. Oysa bugün, müzakerelerin yeni bir aşamasında her iki toplumun sol partileri iktidarda ve belki de ilk defa iki halkın istediklerine "yakın" bir çözüm ihtimali söz konusu. Niyazi Kızılyürek, bu ihtimalin tarihsel olarak nasıl kötürüm bırakıldığını ve niye bugün yaşadıklarımızın bir şans olarak ele alınması gerektiğini tartışıyor. "Daha önceleri neredeydiniz?" geç kalmış bir çözümün imkânlarını önümüze seriyor.