Dilimiz Varlığımız Dilimiz Kimliğimizdir 11 Yıl Sonra Kürt Dili Davası

Stok Kodu:
9789753442114
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
175
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789753442114
529764
Dilimiz Varlığımız Dilimiz Kimliğimizdir
Dilimiz Varlığımız Dilimiz Kimliğimizdir 11 Yıl Sonra Kürt Dili Davası
15.00
12 Eylül faşizminin en iğrenç uygulamalarından biri de, Kürt tutsakların Türkçe bilmeyen aile mensupları ile konuşmalarının engellenmesiydi. "Kamber Ateş Nasılsın?" sözü bir simge haline gelmişti. Eski Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana, 12 Eylül yargılamaları sırasında Kürtçe savunma hakkı için en kararlı mücadele veren birkaç kişiden biriydi. İngiliz yazarı Harold Pinter, "Dağ Dili" adlı ünlü oyununu yazarak, anadil trajedisini evrenselleştirdi. 1990 yılında Ankara'daki IHD Genel Kurulunda Vedat Aydın'ın anadil hakkını kullanarak Kürtçe konuşma yapması, kimi IHD üyelerince bile dehşetle karşılanmış, salonu terk etmelerine neden olmuştu. Vedat Aydın ise Kongreden çıkarken, bir koridor oluşturan polisler tarafından, tercümesini yapan Avukat Okçuoğlu ile birlikte yaka paça tutuklanacaktı. Bir süre sonra serbest kaldı, ama kaçırılarak, işkence gördükten sonra hunharca katledildi. Ama onun bu sivil itaatsizlik eylemi 1991 de bu iğrenç anadil yasağı kanunun kalkmasında etkili olan nedenlerden biri oldu. Onu minnetle anıyoruz. 90'lı yıllarda Dr. İsmail Beşikçi, israrla, anadil çabasının, özgürleşme sürecinin son derece hayati bir parçası olduğunun altını çizdi, ve bu çabanın fiilen ikinci plana itilmesini haklı olarak eleştirdi.
12 Eylül faşizminin en iğrenç uygulamalarından biri de, Kürt tutsakların Türkçe bilmeyen aile mensupları ile konuşmalarının engellenmesiydi. "Kamber Ateş Nasılsın?" sözü bir simge haline gelmişti. Eski Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana, 12 Eylül yargılamaları sırasında Kürtçe savunma hakkı için en kararlı mücadele veren birkaç kişiden biriydi. İngiliz yazarı Harold Pinter, "Dağ Dili" adlı ünlü oyununu yazarak, anadil trajedisini evrenselleştirdi. 1990 yılında Ankara'daki IHD Genel Kurulunda Vedat Aydın'ın anadil hakkını kullanarak Kürtçe konuşma yapması, kimi IHD üyelerince bile dehşetle karşılanmış, salonu terk etmelerine neden olmuştu. Vedat Aydın ise Kongreden çıkarken, bir koridor oluşturan polisler tarafından, tercümesini yapan Avukat Okçuoğlu ile birlikte yaka paça tutuklanacaktı. Bir süre sonra serbest kaldı, ama kaçırılarak, işkence gördükten sonra hunharca katledildi. Ama onun bu sivil itaatsizlik eylemi 1991 de bu iğrenç anadil yasağı kanunun kalkmasında etkili olan nedenlerden biri oldu. Onu minnetle anıyoruz. 90'lı yıllarda Dr. İsmail Beşikçi, israrla, anadil çabasının, özgürleşme sürecinin son derece hayati bir parçası olduğunun altını çizdi, ve bu çabanın fiilen ikinci plana itilmesini haklı olarak eleştirdi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat