Düşünceler —Ne? Nasıl? Niçin?—

Stok Kodu:
9789944021944
Boyut:
15.00x21.00
Sayfa Sayısı:
127
Basım Yeri:
Antalya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
10,00TL
9789944021944
413287
Düşünceler
Düşünceler —Ne? Nasıl? Niçin?—
10.00
Dünyamızın uzaydan çekilen fotoğraflarını görmüşsünüzdür. Ne kadar güzel görünüyor değil mi? Masmavi. Ama uzaktan bu denli güzel görünen bu gezegenin yüzeyinde, yüzeyini kuşatan havada, denizlerinde, göllerinde, ırmaklarında, ormanlarında, toprağının altında, her türden canlı başka türden olanları öldürerek yaşamını sürdürebiliyor. Gözle görülmeyen bölümünde mikroorganizmalar da öyle. Başka bir deyişle, dünyanın her yerinde her an vıcık vıcık ölüm var. Her kıpırdanış ölüm demek ve dünya kıpır kıpır. Başka gezegenlerde yaşam yok, yalnız dünyada var deniyor. Ama dünyada böylesi bir ölüm de var. Bu küresel mezbahanın sahipleri ise biz insanlarız. Emperyalist Batılı ülkelerin çok uluslu şirketleri sömürü alanlarını daha da genişlesin diye Afrika'da, Irak'ta çocuk, kadın, yaşlı demeden milyonlarca kişinin teknoloji harikası silahlarla ya da insanların açlık ve yoksulluk yüzünden kıvrandırılarak öldürülmeleriyle yamyam türdeşlerince eti için boğazlanmaları arasında özünde ne ayrım vardır? Başkalık, bugünkü kıyımların uygarlık adına yapılması ve kitlesel olmasıdır. Örgütlenmeyi başaran insanın ilk işlerinden biri, emeklerini sömürmek için başka insanları köleleştirmek olmuştur. Günümüzün modern köleleri ise yine emekleri sömürülen işçilerdir. Liberalizm felsefesi de bu sömürünün gerekçesidir. Kara derili insanı köleleştiren beyaz derili insana ırkçılık kuramları yardımcı olmuştur. Dinsel ideolojiler, kitle kıyımlarının haklılık ölçütleri görevini görmüşlerdir. Bilim-teknoloji ve felsefede bir devrim gerçekleştiren emperyalizm, bu alandaki ilerlemesinden, yeryüzünün geride kalan yerlerindeki insanları canı istediğinde öldürmek, köleleştirmek ya da emeklerini ve maddi değerlerini sömürmek için yararlanmıştır. Bizim için emperyalizmin pençesinden kurtulmanın yolu, "zaman"a oyulup kazılmıştır: Mustafa Kemal'in yolu.
Dünyamızın uzaydan çekilen fotoğraflarını görmüşsünüzdür. Ne kadar güzel görünüyor değil mi? Masmavi. Ama uzaktan bu denli güzel görünen bu gezegenin yüzeyinde, yüzeyini kuşatan havada, denizlerinde, göllerinde, ırmaklarında, ormanlarında, toprağının altında, her türden canlı başka türden olanları öldürerek yaşamını sürdürebiliyor. Gözle görülmeyen bölümünde mikroorganizmalar da öyle. Başka bir deyişle, dünyanın her yerinde her an vıcık vıcık ölüm var. Her kıpırdanış ölüm demek ve dünya kıpır kıpır. Başka gezegenlerde yaşam yok, yalnız dünyada var deniyor. Ama dünyada böylesi bir ölüm de var. Bu küresel mezbahanın sahipleri ise biz insanlarız. Emperyalist Batılı ülkelerin çok uluslu şirketleri sömürü alanlarını daha da genişlesin diye Afrika'da, Irak'ta çocuk, kadın, yaşlı demeden milyonlarca kişinin teknoloji harikası silahlarla ya da insanların açlık ve yoksulluk yüzünden kıvrandırılarak öldürülmeleriyle yamyam türdeşlerince eti için boğazlanmaları arasında özünde ne ayrım vardır? Başkalık, bugünkü kıyımların uygarlık adına yapılması ve kitlesel olmasıdır. Örgütlenmeyi başaran insanın ilk işlerinden biri, emeklerini sömürmek için başka insanları köleleştirmek olmuştur. Günümüzün modern köleleri ise yine emekleri sömürülen işçilerdir. Liberalizm felsefesi de bu sömürünün gerekçesidir. Kara derili insanı köleleştiren beyaz derili insana ırkçılık kuramları yardımcı olmuştur. Dinsel ideolojiler, kitle kıyımlarının haklılık ölçütleri görevini görmüşlerdir. Bilim-teknoloji ve felsefede bir devrim gerçekleştiren emperyalizm, bu alandaki ilerlemesinden, yeryüzünün geride kalan yerlerindeki insanları canı istediğinde öldürmek, köleleştirmek ya da emeklerini ve maddi değerlerini sömürmek için yararlanmıştır. Bizim için emperyalizmin pençesinden kurtulmanın yolu, "zaman"a oyulup kazılmıştır: Mustafa Kemal'in yolu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat