“Her şey yalnızken güzelmiş. Kimsesiz kaldığım gün fark ettim yalnızlığın, bütün güzel görünen duygulardan daha muazzam olduğunu. Yalnızlık, bütün kimsesizlerin aciz olduğunu unutturuyordu insanın içinde. Ve ben, bir şeyleri anlatıp, kimsesizliğin içinde eriyip bir özlemle kayboluyordum.”
Evvel Zaman İçinde, gerçek-hayal, doğu-batı, gelenek-modernite ile bireysel ve toplumsal olaylar karşısında aldığımız tavırlarla ilgili bilinçaltımızı, psikolojimizi sarsan, sorgulayan, okuru kendiyle baş başa bırakmayı başaran bir roman.
Ahmet Burak Köroğlu, kimsesizliği, hayaller, yolculuklar ve uzaklarda kendini aramaya çalışanları, özgün ve akıcı bir dille ruhumuza nakşediyor.
“Her şey yalnızken güzelmiş. Kimsesiz kaldığım gün fark ettim yalnızlığın, bütün güzel görünen duygulardan daha muazzam olduğunu. Yalnızlık, bütün kimsesizlerin aciz olduğunu unutturuyordu insanın içinde. Ve ben, bir şeyleri anlatıp, kimsesizliğin içinde eriyip bir özlemle kayboluyordum.”
Evvel Zaman İçinde, gerçek-hayal, doğu-batı, gelenek-modernite ile bireysel ve toplumsal olaylar karşısında aldığımız tavırlarla ilgili bilinçaltımızı, psikolojimizi sarsan, sorgulayan, okuru kendiyle baş başa bırakmayı başaran bir roman.
Ahmet Burak Köroğlu, kimsesizliği, hayaller, yolculuklar ve uzaklarda kendini aramaya çalışanları, özgün ve akıcı bir dille ruhumuza nakşediyor.