Hasret

Stok Kodu:
9786059183048
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
103
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
9786059183048
556582
Hasret
Hasret
12.00

Epeyce yaşlanmıştı, zayıf vücudunu bile taşıyacak gücü kalmamıştı. Bir gece bize, "Ben dedinizin vasiyetini sonuçlandıramadım. Onun için dedenizin gözü açık kaldı. Bundan sonra amacınızı siz arayın. Benim de gözlerim açık kalmasın." dedi.

Bu son sözleri oldu. 1977 yılında 75 yaşında bu dünyadan göçüp gittiğinde son kez on bir aylıkken gördüğü kardeşi Mihemede Biçuk'e hala hasretti.

Mihemede Biçuk'ü iki hanımıyla birlikte Diyar bakır'dan Suriye'ye yolcularken, ben,

"Sen artık rahat uyuyabilirsin baba," dedim.

Babamın yıllarca özlemle aradığı ama tüm çabalarına rağmen göremediği kardeşi Mihemede Biçuk yani amcam Küçük Mehmet de Kamışlo'ya döndükten 6 ay sonra yaşama veda etti.

İnanıyorum ki, Mihemede Biçuk yaşamı boyunca diğer dört kardeşi gibi hep 'hasret' çektiği bu dünyadan göç ederken gözleri açık gitmedi. Çünkü o daha şanslıydı; en azından on bir yıllık bebek iken kendilerini tanımadan ayrıldığı erkek kardeşlerinin çocuklarını, torunlarını koklayabilmiş, 78 yıllık o büyük 'hasretini'ni giderebilmişti.

Epeyce yaşlanmıştı, zayıf vücudunu bile taşıyacak gücü kalmamıştı. Bir gece bize, "Ben dedinizin vasiyetini sonuçlandıramadım. Onun için dedenizin gözü açık kaldı. Bundan sonra amacınızı siz arayın. Benim de gözlerim açık kalmasın." dedi.

Bu son sözleri oldu. 1977 yılında 75 yaşında bu dünyadan göçüp gittiğinde son kez on bir aylıkken gördüğü kardeşi Mihemede Biçuk'e hala hasretti.

Mihemede Biçuk'ü iki hanımıyla birlikte Diyar bakır'dan Suriye'ye yolcularken, ben,

"Sen artık rahat uyuyabilirsin baba," dedim.

Babamın yıllarca özlemle aradığı ama tüm çabalarına rağmen göremediği kardeşi Mihemede Biçuk yani amcam Küçük Mehmet de Kamışlo'ya döndükten 6 ay sonra yaşama veda etti.

İnanıyorum ki, Mihemede Biçuk yaşamı boyunca diğer dört kardeşi gibi hep 'hasret' çektiği bu dünyadan göç ederken gözleri açık gitmedi. Çünkü o daha şanslıydı; en azından on bir yıllık bebek iken kendilerini tanımadan ayrıldığı erkek kardeşlerinin çocuklarını, torunlarını koklayabilmiş, 78 yıllık o büyük 'hasretini'ni giderebilmişti.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat