İşte O Adam

Stok Kodu:
9789756565131
Boyut:
11.50x19.00
Sayfa Sayısı:
189
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002-03
Çeviren:
Kadir Yiğit Us
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Behold The Man
17,00TL
9789756565131
541764
İşte O Adam
İşte O Adam
17.00
Günümüzde nevrotik denen insanların çoğu başka bir çağda yaşasalardı, nevrotik, yani kendilerine karşı bölünmüş olmazlardı. İnsanların, atalarının mitlerinden kopmadığı, doğanın yalnızca bakılacak bir şey olmadığı ve gerçekten yaşandığı bir dönemde yaşasalardı, bölünmeleri engellenmiş olurdu. Mitlerin yok olmasını hazmedemeyen ve ne yalnızca dış dünyayla, yani bilimin gördüğüyle ne de bilgelikle hiçbir ilgisi olmayan entelektüel laf salatalarıyla yetinemeyen insanlardan söz ediyorum. -Carl Gustav Jung- Zaman makinesi, sütümsü bir sıvıyla dolu bir küredir; yolcu, makinenin duvarına giden hortuma takılı bir maskeyle nefes alıp, kauçuk bir koruma giysisi kuşanmış olarak içinde asılı durur. Yere düşmesiyle küre yarılır ve dökülen sıvı toz tarafından emilir. Küre, çorak toprak ve kayalar üzerinde çarpa çarpa yuvarlanmaya başlar. ‘Büyük bir din bu kadar basitçe başlamış olamaz.' ‘İhtiyaçları olunca, insanlar en olanaksız gözüken başlangıçlardan büyük bir din yaratırlar.' ‘Bu da benim belirttiğim nokta. Monica.' Konuşurken şiddetli el kol hareketleri yapmaya başladı ve Monica bir parça geriye çekildi. ‘Düşünce, Mesih'in gerçekliğinden önce geldi.' Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim.
Günümüzde nevrotik denen insanların çoğu başka bir çağda yaşasalardı, nevrotik, yani kendilerine karşı bölünmüş olmazlardı. İnsanların, atalarının mitlerinden kopmadığı, doğanın yalnızca bakılacak bir şey olmadığı ve gerçekten yaşandığı bir dönemde yaşasalardı, bölünmeleri engellenmiş olurdu. Mitlerin yok olmasını hazmedemeyen ve ne yalnızca dış dünyayla, yani bilimin gördüğüyle ne de bilgelikle hiçbir ilgisi olmayan entelektüel laf salatalarıyla yetinemeyen insanlardan söz ediyorum. -Carl Gustav Jung- Zaman makinesi, sütümsü bir sıvıyla dolu bir küredir; yolcu, makinenin duvarına giden hortuma takılı bir maskeyle nefes alıp, kauçuk bir koruma giysisi kuşanmış olarak içinde asılı durur. Yere düşmesiyle küre yarılır ve dökülen sıvı toz tarafından emilir. Küre, çorak toprak ve kayalar üzerinde çarpa çarpa yuvarlanmaya başlar. ‘Büyük bir din bu kadar basitçe başlamış olamaz.' ‘İhtiyaçları olunca, insanlar en olanaksız gözüken başlangıçlardan büyük bir din yaratırlar.' ‘Bu da benim belirttiğim nokta. Monica.' Konuşurken şiddetli el kol hareketleri yapmaya başladı ve Monica bir parça geriye çekildi. ‘Düşünce, Mesih'in gerçekliğinden önce geldi.' Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat