9789753880787
436697
https://www.kitapvekahve.com/kantin-elestirel-felsefesi
Kant'ın Eleştirel Felsefesi Yetiler Öğretisi
12.00
Modern felsefenin çatallanan yolları, eninde sonunda Kant'a çıkar. Kant'ın açık uçlu felsefi dizgesi, yalnızca modern düşüncenin önüne çıkan sorunların çözümü bakımından değil; fakat aynı zamanda çözüm üretebilecek yeni düşünme üslupları yaratmak açısından da "kaynak"tır.
Königsberg'in büyük Çinlisi Immanuel Kant ile göçebe dürtülerin Parisli sanatçısı Gilles Deleuze'ü karşı karşıya getiren bu kitap, çatallı yollardan birinde cereyan eden emsalsiz bir "düello"ya tanıklık ediyor. Kant'ın düşünsel labirentine, aklın işleyiş mekanizmaları ("yetiler öğretisi") çerçevesinde girmeyi amaçlayan Deleuze, hasmının yoğun kavram istifi karşısında büyüye kapılmaktan kendini alamıyor. Fakat Kant'a olan uzaklığını yine de koruyan Deleuze, bu "biçimsel kavram fanatiği"nin, tıpkı modern hayat gibi zengin ve çetrefil "eleştirel bütün"ünü kesif bir ışıklandırma altında zihnimizin önünde getiriyor. Bu açımlamada, "aklın çoğulluğu" altında örgütlenme koşullarını izlediğimiz "farklı" deneyim alanları -doğa, ahlak, estetik, tarih- özgül şekillenmeleri içinde, hep aynı noktayı işaret ediyorlar: nihai amaç olarak insan.
Aynı labirente bir başka sapaktan girmeyi deneyen Taylan Altuğ'un önyazısı "Yargı ve Bilinç", "eleştirel bütün"de (ve dolayısıyla insanda) sürüp gidecek ikiliklerin "ilkörneği" olan öznedeki yarılma üzerinde duruyor.
Modern felsefenin çatallanan yolları, eninde sonunda Kant'a çıkar. Kant'ın açık uçlu felsefi dizgesi, yalnızca modern düşüncenin önüne çıkan sorunların çözümü bakımından değil; fakat aynı zamanda çözüm üretebilecek yeni düşünme üslupları yaratmak açısından da "kaynak"tır.
Königsberg'in büyük Çinlisi Immanuel Kant ile göçebe dürtülerin Parisli sanatçısı Gilles Deleuze'ü karşı karşıya getiren bu kitap, çatallı yollardan birinde cereyan eden emsalsiz bir "düello"ya tanıklık ediyor. Kant'ın düşünsel labirentine, aklın işleyiş mekanizmaları ("yetiler öğretisi") çerçevesinde girmeyi amaçlayan Deleuze, hasmının yoğun kavram istifi karşısında büyüye kapılmaktan kendini alamıyor. Fakat Kant'a olan uzaklığını yine de koruyan Deleuze, bu "biçimsel kavram fanatiği"nin, tıpkı modern hayat gibi zengin ve çetrefil "eleştirel bütün"ünü kesif bir ışıklandırma altında zihnimizin önünde getiriyor. Bu açımlamada, "aklın çoğulluğu" altında örgütlenme koşullarını izlediğimiz "farklı" deneyim alanları -doğa, ahlak, estetik, tarih- özgül şekillenmeleri içinde, hep aynı noktayı işaret ediyorlar: nihai amaç olarak insan.
Aynı labirente bir başka sapaktan girmeyi deneyen Taylan Altuğ'un önyazısı "Yargı ve Bilinç", "eleştirel bütün"de (ve dolayısıyla insanda) sürüp gidecek ikiliklerin "ilkörneği" olan öznedeki yarılma üzerinde duruyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.