Kaybolan İzler Güneydoğu'da Geleneksel Dövme ya da Dek ve Dak

Stok Kodu:
9789750839658
Boyut:
16.50x24.00
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
9789750839658
604012
Kaybolan İzler
Kaybolan İzler Güneydoğu'da Geleneksel Dövme ya da Dek ve Dak
16.00

Kültür tarihimize dair önemli bir araştırma Güneydoğu'da Geleneksel Dövme ya da Dek ve Dak

Halkbilimci Mümtaz Fırat'ın araştırması bilimsel bir araştırma olarak öne çıkarken her kuşaktan okurun ilgisini çekecek bir geleneği tanıtıyor.

Dövme, büyük ölçüde popüler kültürün bir parçası olarak biliniyor. Oysa dövme oldukça kadim bir gelenek olarak dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de yaşayan bir gelenek. Özellikle Avrupalı bilim insanlarınca 19. ve 20. Yüzyıllarda bu konuda çeşitli aramalar yapılırken, ülkemizde ancak son 20-30 yıl içersinde ve sınırlı ölçüde ilgili gösterilmiştir. Dolayısıyla halkbilimci Mümtaz Fırat'ın 2015 yılında Oğuz Tansel Halkbilim Araştırma ödülünü bu çalışması, bilimsel araştırma olarak öne çıkarken, her kuşaktan okurun ilgisini çekecek bir geleneği tanıtması açısından dikkat çekicidir.

“Dövme tanımının kapsayıcı yeni bir kavramsallaştırmaya ihtiyaç duyduğu söylenebilir. Bu çerçevede evrensel açıdan geleneksel dövme: Süslenme, kötülüklerden korunma, bereket, tılsım gibi saiklerle, renk veren maddelerin vücudun herhangi bir yerine sivri ya da keskin bir araçla kalıcı olacak biçimde işlenmesidir. Bu evrensel tanımın yanı sıra Güneydoğu'da görülen geleneksel dövme için şu tanımı yapmak mümkün görünmektedir: Süslenme, nazardan korunma, tılsım, bereket, sağaltma gibi saiklerle, is, çivit, öd, anne sütü gibi maddelerin kullanılmasıyla elde edilen karışımın, deri altına iğnelerle işlenmesine dek / dak / dövün / döğün / döğün / veşm / vesm denir.”

Kültür tarihimize dair önemli bir araştırma Güneydoğu'da Geleneksel Dövme ya da Dek ve Dak

Halkbilimci Mümtaz Fırat'ın araştırması bilimsel bir araştırma olarak öne çıkarken her kuşaktan okurun ilgisini çekecek bir geleneği tanıtıyor.

Dövme, büyük ölçüde popüler kültürün bir parçası olarak biliniyor. Oysa dövme oldukça kadim bir gelenek olarak dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi ülkemizde de yaşayan bir gelenek. Özellikle Avrupalı bilim insanlarınca 19. ve 20. Yüzyıllarda bu konuda çeşitli aramalar yapılırken, ülkemizde ancak son 20-30 yıl içersinde ve sınırlı ölçüde ilgili gösterilmiştir. Dolayısıyla halkbilimci Mümtaz Fırat'ın 2015 yılında Oğuz Tansel Halkbilim Araştırma ödülünü bu çalışması, bilimsel araştırma olarak öne çıkarken, her kuşaktan okurun ilgisini çekecek bir geleneği tanıtması açısından dikkat çekicidir.

“Dövme tanımının kapsayıcı yeni bir kavramsallaştırmaya ihtiyaç duyduğu söylenebilir. Bu çerçevede evrensel açıdan geleneksel dövme: Süslenme, kötülüklerden korunma, bereket, tılsım gibi saiklerle, renk veren maddelerin vücudun herhangi bir yerine sivri ya da keskin bir araçla kalıcı olacak biçimde işlenmesidir. Bu evrensel tanımın yanı sıra Güneydoğu'da görülen geleneksel dövme için şu tanımı yapmak mümkün görünmektedir: Süslenme, nazardan korunma, tılsım, bereket, sağaltma gibi saiklerle, is, çivit, öd, anne sütü gibi maddelerin kullanılmasıyla elde edilen karışımın, deri altına iğnelerle işlenmesine dek / dak / dövün / döğün / döğün / veşm / vesm denir.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat