Kilim ve Halıların Konuşan Damgaları

Stok Kodu:
9786054656172
Boyut:
23.50x16.50
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
65,00TL
9786054656172
564845
Kilim ve Halıların Konuşan Damgaları
Kilim ve Halıların Konuşan Damgaları
65.00

Halı, Kilim, Yastık, Heybe, Çorap Gibi Malzemelerin Yeryüzünde Eşi Görülmemiş Değerde Olduklarının Kimse Farkında değildir. Biz Türkler bile!
Başlangıçta, milyon yıllarda, yaşamın ve doğanın çilesini çekmiş olan Orta Asya Kişisi'nde, zamanla algılama niteliği doğmuştur. Ardından içinde yaşadığı şartları açıklama gereksinimini duymuş, bunları haykırışlarlı ifade etmiştir.

Binlerce ve binlerce yıl, düşünce sisteminin gelişmesi ile heceyi bulmuştur. Artık, bir kavramı ifade edebilmektedir. Önceleri ona yaşamını sağlayan dağ keçisinin kafasındaki şeklini somutlaştırıp, onu resim halinde, dağlara, taşlara , mağaralara çizmiş, sonra atı bulmuştur. Fakat kafasını kurcalayan erişemediği gökyüzüdür. Güneş, ay, yıldızlar, mevsimler, doğum ölüm ve açıklayamadığı bir kudret.

....Yeniden binyıllar geçmiştir...

Nihayet kafasında oluşan düşünceyi, soyutu, taşa mağara duvarlarına urmuş, onun resmini yapmış Somutlaştırmıştır. İşte buna “damga” diyoruz. Her bir damga, ayrı bir kavram'ı ifade eder.

Halı, Kilim, Yastık, Heybe, Çorap Gibi Malzemelerin Yeryüzünde Eşi Görülmemiş Değerde Olduklarının Kimse Farkında değildir. Biz Türkler bile!
Başlangıçta, milyon yıllarda, yaşamın ve doğanın çilesini çekmiş olan Orta Asya Kişisi'nde, zamanla algılama niteliği doğmuştur. Ardından içinde yaşadığı şartları açıklama gereksinimini duymuş, bunları haykırışlarlı ifade etmiştir.

Binlerce ve binlerce yıl, düşünce sisteminin gelişmesi ile heceyi bulmuştur. Artık, bir kavramı ifade edebilmektedir. Önceleri ona yaşamını sağlayan dağ keçisinin kafasındaki şeklini somutlaştırıp, onu resim halinde, dağlara, taşlara , mağaralara çizmiş, sonra atı bulmuştur. Fakat kafasını kurcalayan erişemediği gökyüzüdür. Güneş, ay, yıldızlar, mevsimler, doğum ölüm ve açıklayamadığı bir kudret.

....Yeniden binyıllar geçmiştir...

Nihayet kafasında oluşan düşünceyi, soyutu, taşa mağara duvarlarına urmuş, onun resmini yapmış Somutlaştırmıştır. İşte buna “damga” diyoruz. Her bir damga, ayrı bir kavram'ı ifade eder.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat