Konstantinopolis'in Romanı

Stok Kodu:
9789754472158
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
203
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006
Çeviren:
Ela Güntekin
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789754472158
563924
Konstantinopolis'in Romanı
Konstantinopolis'in Romanı
48.80

Türkiye Avrupa'ya girecek mi? Yunanistan'ın mı yoksa İran'ın mı komşusu? Otoriter bir Müslüman millet mi yoksa laik ve demokratik bir ülke mi? Bu tartışmalar hala sürüyor. Ancak kabul edilmesi gereken bir gerçek var: Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ya da Osmanlı İmparatorluğu adı altında bu ülkenin eski başkenti, iki bin yıl boyunca kıtamızın kaderinin yüreğinde yer almıştır.

Hun, Pers, Arap ya da Tatar istilaları onun surlarına çarparak kesintiye uğramıştır. Hıristiyanlık onun sayesinde kıtayı manastırlarıyla donatarak entelektüel hayatın canlılığını korumasını sağlamıştır. Ancak Konstantinopolis sadece bir kale değildi. Öncelikle bir üniversite ve bir şölendi. Bu uç uçarı ve sefih dev metropol kültürün, modanın ve sanatın bin bir kandilini yakmıştır. Merovenjler küflü topraklarında aylaklık ederken orada Platon ve dans, Aristoteles ve ıtriyatçılık öğretiliyordu. Bin Bir Gece Masalları'nın sitesi, basileusların ve kibar fahişelerin başkenti gelecekteki medeniyetimizi icat etmekteydi.

Konstantinopolis'in Romanı tarih ansiklopedisi niteliğinde bir kitap olmak istememiştir. Amacı, Kentler Kenti'nin bir zamanlar nasıl olduğu duygusunu uyandıran mekanları, kişileri, alemleri ve dramları hatırlatmaktı. Kan göllerinden görkemli törenlere, acımasız tasfiyelerden ustalıklı saray entrikalarına uzanan bir gezintidir.

Aynı zamanda kara roman ve fotoroman olan bu kitap, Konstantinopolis'in tarihi bizim tarihimiz- içinde yapılan tuhaf ve tüyler ürpertici bir gezinti

Türkiye Avrupa'ya girecek mi? Yunanistan'ın mı yoksa İran'ın mı komşusu? Otoriter bir Müslüman millet mi yoksa laik ve demokratik bir ülke mi? Bu tartışmalar hala sürüyor. Ancak kabul edilmesi gereken bir gerçek var: Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ya da Osmanlı İmparatorluğu adı altında bu ülkenin eski başkenti, iki bin yıl boyunca kıtamızın kaderinin yüreğinde yer almıştır.

Hun, Pers, Arap ya da Tatar istilaları onun surlarına çarparak kesintiye uğramıştır. Hıristiyanlık onun sayesinde kıtayı manastırlarıyla donatarak entelektüel hayatın canlılığını korumasını sağlamıştır. Ancak Konstantinopolis sadece bir kale değildi. Öncelikle bir üniversite ve bir şölendi. Bu uç uçarı ve sefih dev metropol kültürün, modanın ve sanatın bin bir kandilini yakmıştır. Merovenjler küflü topraklarında aylaklık ederken orada Platon ve dans, Aristoteles ve ıtriyatçılık öğretiliyordu. Bin Bir Gece Masalları'nın sitesi, basileusların ve kibar fahişelerin başkenti gelecekteki medeniyetimizi icat etmekteydi.

Konstantinopolis'in Romanı tarih ansiklopedisi niteliğinde bir kitap olmak istememiştir. Amacı, Kentler Kenti'nin bir zamanlar nasıl olduğu duygusunu uyandıran mekanları, kişileri, alemleri ve dramları hatırlatmaktı. Kan göllerinden görkemli törenlere, acımasız tasfiyelerden ustalıklı saray entrikalarına uzanan bir gezintidir.

Aynı zamanda kara roman ve fotoroman olan bu kitap, Konstantinopolis'in tarihi bizim tarihimiz- içinde yapılan tuhaf ve tüyler ürpertici bir gezinti

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat