Kralların Yolu Fırtına Aşığı Arşivi 1.Cilt

Stok Kodu:
9786055381301
Boyut:
16.00x24.00
Sayfa Sayısı:
912
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-05
Çeviren:
Can Sevinç
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
The Way of Kings
Kategori:
53,00TL
9786055381301
487597
Kralların Yolu
Kralların Yolu Fırtına Aşığı Arşivi 1.Cilt
53.00

Son Issızlık'tan önceki günlerin özlemini çekiyorum.

Elçiler'in bizi terk etmesinden ve Parlayan Şövalyeler'in bize karşı dönmesinden önceki çağın. Dünyada hâlâ büyünün ve insanoğlunun kalbinde de onurun olduğu zamanın...

Dünyayı ele geçirdik ve sonra da onu kaybettik. Görünüşe göre insan ruhu için hiçbir şey zaferin kendisinden daha zorlu değil.
Yoksa o zafer, en başından beri bir aldatmacadan başka bir şey değil miydi? Onlar ne kadar zorlu savaşırsa, direnişimizin de o kadar güçlendiğini mi fark etti düşmanlarımız? Belki de ısı ve çekicin sadece daha kaliteli kılıçları mümkün kıldığını gördüler. Ama çeliği yeteri kadar uzun bir süre boyunca bırakırsan, eninde sonunda paslanıp gider.

İzlediğimiz dört kişi var. Birincisi hekim, tıbbı bir kenara bırakıp içinde bulunduğumuz dönemin en vahşi savaşında bir asker olmaya zorlanmış. İkincisi öldürürken ağlayan bir katil, bir suikastçı. Üçüncüsü yalancı; bir hırsızın kalbi üstüne bir âlimin cübbesini giymiş genç bir kadın. Sonuncusu ise bir yüceprens, yani savaş açlığı tükenirken gözleri geçmişe açılmış olan bir savaş beyi.
Dünya değişebilir. Dalgabağlama ve Kırıkkullanma geri dönebilir; antik çağların büyüleri tekrar bizim olabilir. Bu dört kişi bunun anahtarı.

Bir tanesi bizi kurtarabilir.

Ve bir tanesi de bizi yok edecek.

“Bir roman yazarının liderlik mekanizmasını ve sevginin insan kalbine nasıl kök saldığını böylesine etkili bir şekilde anlatması sık görülen bir durum değil. Sanderson şaşırtıcı derecede zeki bir adam.”

- Orson Scott Card

“Kitaba bayıldım. Başka bir şey söylemeye gerek var mı?”

- Patrick Rothfuss

The New York Times Çok Satanlar Listesi'nden

- Rüzgârın Adı'nın yazarı

Son Issızlık'tan önceki günlerin özlemini çekiyorum.

Elçiler'in bizi terk etmesinden ve Parlayan Şövalyeler'in bize karşı dönmesinden önceki çağın. Dünyada hâlâ büyünün ve insanoğlunun kalbinde de onurun olduğu zamanın...

Dünyayı ele geçirdik ve sonra da onu kaybettik. Görünüşe göre insan ruhu için hiçbir şey zaferin kendisinden daha zorlu değil.
Yoksa o zafer, en başından beri bir aldatmacadan başka bir şey değil miydi? Onlar ne kadar zorlu savaşırsa, direnişimizin de o kadar güçlendiğini mi fark etti düşmanlarımız? Belki de ısı ve çekicin sadece daha kaliteli kılıçları mümkün kıldığını gördüler. Ama çeliği yeteri kadar uzun bir süre boyunca bırakırsan, eninde sonunda paslanıp gider.

İzlediğimiz dört kişi var. Birincisi hekim, tıbbı bir kenara bırakıp içinde bulunduğumuz dönemin en vahşi savaşında bir asker olmaya zorlanmış. İkincisi öldürürken ağlayan bir katil, bir suikastçı. Üçüncüsü yalancı; bir hırsızın kalbi üstüne bir âlimin cübbesini giymiş genç bir kadın. Sonuncusu ise bir yüceprens, yani savaş açlığı tükenirken gözleri geçmişe açılmış olan bir savaş beyi.
Dünya değişebilir. Dalgabağlama ve Kırıkkullanma geri dönebilir; antik çağların büyüleri tekrar bizim olabilir. Bu dört kişi bunun anahtarı.

Bir tanesi bizi kurtarabilir.

Ve bir tanesi de bizi yok edecek.

“Bir roman yazarının liderlik mekanizmasını ve sevginin insan kalbine nasıl kök saldığını böylesine etkili bir şekilde anlatması sık görülen bir durum değil. Sanderson şaşırtıcı derecede zeki bir adam.”

- Orson Scott Card

“Kitaba bayıldım. Başka bir şey söylemeye gerek var mı?”

- Patrick Rothfuss

The New York Times Çok Satanlar Listesi'nden

- Rüzgârın Adı'nın yazarı

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat