Naos Hikayeleri

Stok Kodu:
9786054262656
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
260
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
9786054262656
624860
Naos Hikayeleri
Naos Hikayeleri
20.00

Tarih boyunca, insanların mutlu olmaya çalışmak yerine birbirlerini öldürmelerini isteyen güçler hep var olmuştur. Bu binlerce yıldır hiç değişmeyen bir gerçek. İnsanlar güç uğruna zayıf olanları ya köleleştiriyor ya da öldürüyor. Haset, kin ve rekabet duygularını bir yana koyarak kavgasız, gürültüsüz, barış içinde ve mutlu bir yaşam sürmek ancak halkın, geniş kitlelerin yararına olacağı için büyük yöneticiler(!) olan krallar, padişahlar, imparatorlar, diktatörler ve irili ufaklı tüm topluluk önderleri kendi çıkarlarını korumak için kine, nefrete ve savaşa sarılmış, sevgi sözcüğünün yeşermesine hiç fırsat vermemiştir. Fakat ne acıdır ki, savaş sayesinde hayat bulan bu krallar ve onlara hizmet eden rahipler yine savaşlar yoluyla yok olmuş, deyim yerindeyse ektiklerini biçmişlerdir.
Naos Hikâyeleri'nin birbirini tamamlayan ilk iki öyküsü de yaklaşmakta olan bir savaşla başlayıp savaşın tüm yıkıcılığına ve dehşetine odaklanıyor. Gündelik hayattaki küçük savaşlardan (aile içi kavgalardan) dünya savaşına kadar her şey bu kadar şiddete ve yıkıma meyilliyken ve üstelik bütün bu süreçleri tekrar tekrar yaşamışken insanlık, nasıl olur da her seferinde yine aynı davranışı sergiler?

Bunu açıklamak elbette bir yazarın görevi değildir. Bu yüzden cevap yerine sorular bulacaktır okur, Naos Hikâyeleri'nde. Soruların yanı sıra çelişkiler, çatışma ve yabancılaşma...

Çeşitli nedenlerle doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalan insanların gittikleri ülkelerde yaşadıkları savrulma, çatışma ve yabancılaşma, “Stockholm Blues” ve “Moruk” hikâyelerinin ana gövdesini oluştururken, Doğu ile Batı arasındaki kültür farkı ve medeniyet algısı da tartışılan konular arasında.
Tarihe, antikiteye, arkeolojiye ve mitolojiye gönül vermiş bir yazar Yavuz Çekirge. Naos Hikâyeleri'nde de bir yanıyla tarihe bir yanıyla mitolojiye bir yanıyla da geçmişe yaslanarak günümüz gerçeklerini ele alıyor. Bu hikâyelerin hepsi çok uzak bir geçmişte yaşanmış olsa bile, bugünden farklı değiller, yarın da tekrarlanabilirler hatta. İnsanlığın kaderi değişmiyor maalesef. Çünkü “Titanlar böyle istiyor.”

Tarih boyunca, insanların mutlu olmaya çalışmak yerine birbirlerini öldürmelerini isteyen güçler hep var olmuştur. Bu binlerce yıldır hiç değişmeyen bir gerçek. İnsanlar güç uğruna zayıf olanları ya köleleştiriyor ya da öldürüyor. Haset, kin ve rekabet duygularını bir yana koyarak kavgasız, gürültüsüz, barış içinde ve mutlu bir yaşam sürmek ancak halkın, geniş kitlelerin yararına olacağı için büyük yöneticiler(!) olan krallar, padişahlar, imparatorlar, diktatörler ve irili ufaklı tüm topluluk önderleri kendi çıkarlarını korumak için kine, nefrete ve savaşa sarılmış, sevgi sözcüğünün yeşermesine hiç fırsat vermemiştir. Fakat ne acıdır ki, savaş sayesinde hayat bulan bu krallar ve onlara hizmet eden rahipler yine savaşlar yoluyla yok olmuş, deyim yerindeyse ektiklerini biçmişlerdir.
Naos Hikâyeleri'nin birbirini tamamlayan ilk iki öyküsü de yaklaşmakta olan bir savaşla başlayıp savaşın tüm yıkıcılığına ve dehşetine odaklanıyor. Gündelik hayattaki küçük savaşlardan (aile içi kavgalardan) dünya savaşına kadar her şey bu kadar şiddete ve yıkıma meyilliyken ve üstelik bütün bu süreçleri tekrar tekrar yaşamışken insanlık, nasıl olur da her seferinde yine aynı davranışı sergiler?

Bunu açıklamak elbette bir yazarın görevi değildir. Bu yüzden cevap yerine sorular bulacaktır okur, Naos Hikâyeleri'nde. Soruların yanı sıra çelişkiler, çatışma ve yabancılaşma...

Çeşitli nedenlerle doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalan insanların gittikleri ülkelerde yaşadıkları savrulma, çatışma ve yabancılaşma, “Stockholm Blues” ve “Moruk” hikâyelerinin ana gövdesini oluştururken, Doğu ile Batı arasındaki kültür farkı ve medeniyet algısı da tartışılan konular arasında.
Tarihe, antikiteye, arkeolojiye ve mitolojiye gönül vermiş bir yazar Yavuz Çekirge. Naos Hikâyeleri'nde de bir yanıyla tarihe bir yanıyla mitolojiye bir yanıyla da geçmişe yaslanarak günümüz gerçeklerini ele alıyor. Bu hikâyelerin hepsi çok uzak bir geçmişte yaşanmış olsa bile, bugünden farklı değiller, yarın da tekrarlanabilirler hatta. İnsanlığın kaderi değişmiyor maalesef. Çünkü “Titanlar böyle istiyor.”

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat