Okul Yöneticiliği Toplumsal, Kurumsal ve Teknik Yönleriyle

Stok Kodu:
9786053183990
Boyut:
16.00x23.50
Sayfa Sayısı:
176
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-05
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
Dili:
Türkçe
9786053183990
576648
Okul Yöneticiliği
Okul Yöneticiliği Toplumsal, Kurumsal ve Teknik Yönleriyle
20.00

“Mektepler (okullar) olmasa maarifi (eğitimi) çok iyi idare ederdim.” sözlerinin, güvenilir yazılı bir kaynağının bulunmamasına karşın Osmanlı maarif nazırlarından Haşim Paşa'ya (1903-1908) ait olması muhtemeldir. Günümüze değin ulaşan bu söz, eğitim sistemi içindeki olgusal bir durumu, okulun başatlığını yalın biçimde ortaya koymaktadır. Nitekim okul, eğitim sistemi içindeki lider alt sistem konumuna ve rollerine dayalı olarak çözümlendiğinde, şu üç özelliğinin öne çıktığı görülür: Okul, eğitim sisteminin en işlevsel parçasıdır. Okul, eğitimin eylemsel sınırlarını ve çevresini belirler. Okul, sistemin en uçta, ilk düzeyde öğrenimin etkinliklerinin sıcak, somut alanıdır. Yöneticilik bir meslektir. Her meslek gibi okul yöneticiliğinin de alanda birikmiş yeterli bir bilgi birikimi, norm ve değerleri mevcuttur. Sistemin en kritik parçası Okul Yöneticiliği, iki bin on yıllarından başlayarak geleneksel “meslekte aslolan öğretmenliktir” görüşüne mahkûm edilmiştir. Okul Yöneticiliği, meslek örgütlerinin baskısı altında, seçme, atama ilke ve ölçütleri geçerlik ve güvenirlik yönünden kuşkulu düzenlemelerle yandaş öğretmenlere ikram edilen bir yönetim alanına dönüşmüştür. Karşıt uygulama ile başarısız (!) olarak nitelendirilen okul yöneticileri de öğretmenliğe atanmışlardır. Böylece “öğretmenlik, başarısız okul yöneticileri” alanına dönüştürülmüştür. Türkiye eğitim sisteminin yükselişi okuldan gerçekleşecektir. “Bir okul, müdürü kadar okuldur.” deyişinin sahibi olarak yazar, bu kitabında eğitimde tasarlanan tüm değişim ve gelişmelerin başlangıç noktasına okulun, odağına da okul müdürlüğünün yerleştirilmesini öneriyor.

“Mektepler (okullar) olmasa maarifi (eğitimi) çok iyi idare ederdim.” sözlerinin, güvenilir yazılı bir kaynağının bulunmamasına karşın Osmanlı maarif nazırlarından Haşim Paşa'ya (1903-1908) ait olması muhtemeldir. Günümüze değin ulaşan bu söz, eğitim sistemi içindeki olgusal bir durumu, okulun başatlığını yalın biçimde ortaya koymaktadır. Nitekim okul, eğitim sistemi içindeki lider alt sistem konumuna ve rollerine dayalı olarak çözümlendiğinde, şu üç özelliğinin öne çıktığı görülür: Okul, eğitim sisteminin en işlevsel parçasıdır. Okul, eğitimin eylemsel sınırlarını ve çevresini belirler. Okul, sistemin en uçta, ilk düzeyde öğrenimin etkinliklerinin sıcak, somut alanıdır. Yöneticilik bir meslektir. Her meslek gibi okul yöneticiliğinin de alanda birikmiş yeterli bir bilgi birikimi, norm ve değerleri mevcuttur. Sistemin en kritik parçası Okul Yöneticiliği, iki bin on yıllarından başlayarak geleneksel “meslekte aslolan öğretmenliktir” görüşüne mahkûm edilmiştir. Okul Yöneticiliği, meslek örgütlerinin baskısı altında, seçme, atama ilke ve ölçütleri geçerlik ve güvenirlik yönünden kuşkulu düzenlemelerle yandaş öğretmenlere ikram edilen bir yönetim alanına dönüşmüştür. Karşıt uygulama ile başarısız (!) olarak nitelendirilen okul yöneticileri de öğretmenliğe atanmışlardır. Böylece “öğretmenlik, başarısız okul yöneticileri” alanına dönüştürülmüştür. Türkiye eğitim sisteminin yükselişi okuldan gerçekleşecektir. “Bir okul, müdürü kadar okuldur.” deyişinin sahibi olarak yazar, bu kitabında eğitimde tasarlanan tüm değişim ve gelişmelerin başlangıç noktasına okulun, odağına da okul müdürlüğünün yerleştirilmesini öneriyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat