2013 yılında Gezi Parkı'ndan başlayarak dünyaya yayılan direniş, demokrasi, özgürlük, laiklik ve çağdaşlık için mücadele eden sanatçılar, yazarlar, entelektüeller dışında geniş bir gençlik ve halk katılımıyla, doğa ve temel insan haklarını korumak için barışçıl ve zeki bir direnişin nasıl örgütleneceğinin en güzel örneği oldu.
Bu ilhamla yola çıkan Tülin Onat, Oyun Bitti! Bir Gezi tanıklığı serisiyle yalnız cesur bir cumhuriyet kadını olduğunu kanıtlamakla kalmıyor, aynı zamanda kendi sanatsal bakış açısını ve stilini beslemekten korkmayan bir tazeliği koruduğunu da gösteriyor.
Sergi ile aynı adla yayınlanan katalog, serginin de küratörü Sinan Eren Erk'in önümüze serdiği panorama ile bir dönemin sosyolojisini ve sanatında olgunluk çağını yaşayan bir ressamın o sosyolojiyle kesişen yollarını kayıt altına alıyor.
2013 yılında Gezi Parkı'ndan başlayarak dünyaya yayılan direniş, demokrasi, özgürlük, laiklik ve çağdaşlık için mücadele eden sanatçılar, yazarlar, entelektüeller dışında geniş bir gençlik ve halk katılımıyla, doğa ve temel insan haklarını korumak için barışçıl ve zeki bir direnişin nasıl örgütleneceğinin en güzel örneği oldu.
Bu ilhamla yola çıkan Tülin Onat, Oyun Bitti! Bir Gezi tanıklığı serisiyle yalnız cesur bir cumhuriyet kadını olduğunu kanıtlamakla kalmıyor, aynı zamanda kendi sanatsal bakış açısını ve stilini beslemekten korkmayan bir tazeliği koruduğunu da gösteriyor.
Sergi ile aynı adla yayınlanan katalog, serginin de küratörü Sinan Eren Erk'in önümüze serdiği panorama ile bir dönemin sosyolojisini ve sanatında olgunluk çağını yaşayan bir ressamın o sosyolojiyle kesişen yollarını kayıt altına alıyor.
