Kıymetli öğreticiler!
"Sonra Biz, o kitabı kullarımızdan süzüp seçtiklerimize miras kıldık." (Fatır 32) ayetince Kitab-ı Münir'in varisi seçkin bir insansınız. "İnsanların en hayırlısı Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir" hadisince hayırlı bir insansınız. Siz Rasulullah'ın meslektaşısınız. Böyle şerefli bir görevi ifa ederken dikkatli olmalısınız. Öğrettiğiniz her bir harfin ekilen bir çekirdek olduğunu, belkide bu çekirdeğin kıyamete kadar amel defterini kapattırmayacak meyve veren bir ağaç olabileceğini unutmamalısınız. Sayesinde böyle bir şerefe kavuştuğunuz küçük talebenize minnettar olmalısınız. Öğrenmekte zorlandığı zamanlar son derece müşfik, öğrendiği her kelimede diğerine teşvik edici olmalısınız.
Bunlarla beraber; Elifba okuturken harfleri mahreçleriyle beraber düzgün kavratmaya özen gösteriniz. Kuran-ı Kerim'i düzgün okumayı Öğrenmenin en güzel yolu talebenin hocasını taklit etmesinden geçer. Bu sebeple sizin talim üzere çokça okumanız ve talebenize de tekrar ettirmeniz gerekir. Sizin okuyuşunuzu, ağız ve dudak hareketlerinizi talebeniz pür dikkat takip etmelidir. Bu şekilde siz, aynı yeri birkaç defa okumalı; talebe bir okuyuşta kitabına, İkinci okuyuşta hocasına dikkatle bakmalı, üçüncü okumayı da kendisi yapmalıdır. Bir kelime an az 15 kere tekrar edilmelidir. Günde 2 ders düzenleyerek her derste yarım sayfa çalıştırıp almaya çalışarak günde 1 sahifeyi tamamlamalısınız. 2. Derste okumasını öğrettiğiniz sayfayı 3. Derste cüzün alıştırma kitabında yazdırarak tekrar ettirmelisiniz. Ali İmran süresi 48. Ayeti kerimede Mevla İsa aleyhisselamın faziletlerini beyan ederken şöyle buyuruyor. "Allah ona (Hz. İsa'ya) yazı yazmayı, hikmeti, Tevrat'ı ve incil'i Öğretecek." Kısaca ilimleri incelemek güzel yazıyı bilmeye bağlı olduğundan Mevla tevratı öğretmeyi yazıyı öğretmesinden sonraya bırakmış ve bizi bundan haberdar kılmıştır. Sizlerde talebenizin güzel bir yazıya sahip olması için çaba sarf etmelisiniz. Bunlarla beraber; Verdiğiniz dersleri konularına göre çocuklar için eğlenceli hale getirebilirsiniz. Mesela; Harekeleri öğretirken "yaramaz harekerler"diye isimlendirip şunlara bakın hiç yerlerinde durmuyorlar. Bir harflerin üstüne çıkıyorlar bir altına iniyorlar gibi. Harflerin üstüne çizgi gibi gelince harfler şaşırıp"eee, aaa" ne yapıyorsun burada dermiş. Altlarına gelince biz nasıl ayağımızın altından gıdıklanıyorsak onlarda gıdıklanırmış "iii"gibi. Harflerin üstünde kurdele gibi gelirlerse "üüü" şeklinde horoz sesi çıkartırlarmış. Uzatmaları da harekelerin biraz daha fazla şaşıran veya gıdıklanan hali diyebiliriz. Cezİmİ "ebe" oyunuyla öğretebiliriz, "ebe ebe eb" diye söyletebiliriz. Veya Türkçedeki kelimelerle "ben, sen, dün, yan, düz vs." kelimelerle bağdaştırmaya çalışabiliriz. Veya ellerimizi açıp sinek yakalama veya başka hayvanları yakalama oynayabiliriz."es kelimesi"ni örnek verecek olursak; elimiz e, sinek s olsun.
Haydi elimizle sineğin s'sini yakalayalım deyip avuçlarımızı aç kapa yapıp"es es"diyerek sinek yakalamaya çalışalım. Kelebeği veya başka şeyleride aynı mantıkla kullanabiliriz. Şeddeyi "taç" gibi hayal ettirip geldiği harfi 2 kere okuttuğunu ve sonra bıraktığını söyleyebiliriz çocuklara. Dilinle yakala veya ağzında biraz oyala, biraz tut ve bırak da denilebilir. Tenvinleri "yaramaz ikiz harekeler" diye öğretebiliriz. Bunlar gibi siz de kendinizce bazı söylem veya oyunsu davranışlar geliştirerek çocukların Öğrenmesini kolaylaştırmaya yardımcı olabilirsiniz. Ya Rabbi! Bu kitabı öğrenen ve öğretene rasülüne olduğun gibi yardımcı ol! Bizim bu çalışmalarımızı, geçmişte çaresizlikten kazmaların saplarına harfleri kazıyarak çocuklarına Kuran-ı Kerim'i öğretmeye çalışan ana babaların ihlası hürmetine kabule layık ve evlatlarımıza faydalı eyle! Amin…
Kıymetli öğreticiler!
"Sonra Biz, o kitabı kullarımızdan süzüp seçtiklerimize miras kıldık." (Fatır 32) ayetince Kitab-ı Münir'in varisi seçkin bir insansınız. "İnsanların en hayırlısı Kur'an'ı öğrenen ve öğretendir" hadisince hayırlı bir insansınız. Siz Rasulullah'ın meslektaşısınız. Böyle şerefli bir görevi ifa ederken dikkatli olmalısınız. Öğrettiğiniz her bir harfin ekilen bir çekirdek olduğunu, belkide bu çekirdeğin kıyamete kadar amel defterini kapattırmayacak meyve veren bir ağaç olabileceğini unutmamalısınız. Sayesinde böyle bir şerefe kavuştuğunuz küçük talebenize minnettar olmalısınız. Öğrenmekte zorlandığı zamanlar son derece müşfik, öğrendiği her kelimede diğerine teşvik edici olmalısınız.
Bunlarla beraber; Elifba okuturken harfleri mahreçleriyle beraber düzgün kavratmaya özen gösteriniz. Kuran-ı Kerim'i düzgün okumayı Öğrenmenin en güzel yolu talebenin hocasını taklit etmesinden geçer. Bu sebeple sizin talim üzere çokça okumanız ve talebenize de tekrar ettirmeniz gerekir. Sizin okuyuşunuzu, ağız ve dudak hareketlerinizi talebeniz pür dikkat takip etmelidir. Bu şekilde siz, aynı yeri birkaç defa okumalı; talebe bir okuyuşta kitabına, İkinci okuyuşta hocasına dikkatle bakmalı, üçüncü okumayı da kendisi yapmalıdır. Bir kelime an az 15 kere tekrar edilmelidir. Günde 2 ders düzenleyerek her derste yarım sayfa çalıştırıp almaya çalışarak günde 1 sahifeyi tamamlamalısınız. 2. Derste okumasını öğrettiğiniz sayfayı 3. Derste cüzün alıştırma kitabında yazdırarak tekrar ettirmelisiniz. Ali İmran süresi 48. Ayeti kerimede Mevla İsa aleyhisselamın faziletlerini beyan ederken şöyle buyuruyor. "Allah ona (Hz. İsa'ya) yazı yazmayı, hikmeti, Tevrat'ı ve incil'i Öğretecek." Kısaca ilimleri incelemek güzel yazıyı bilmeye bağlı olduğundan Mevla tevratı öğretmeyi yazıyı öğretmesinden sonraya bırakmış ve bizi bundan haberdar kılmıştır. Sizlerde talebenizin güzel bir yazıya sahip olması için çaba sarf etmelisiniz. Bunlarla beraber; Verdiğiniz dersleri konularına göre çocuklar için eğlenceli hale getirebilirsiniz. Mesela; Harekeleri öğretirken "yaramaz harekerler"diye isimlendirip şunlara bakın hiç yerlerinde durmuyorlar. Bir harflerin üstüne çıkıyorlar bir altına iniyorlar gibi. Harflerin üstüne çizgi gibi gelince harfler şaşırıp"eee, aaa" ne yapıyorsun burada dermiş. Altlarına gelince biz nasıl ayağımızın altından gıdıklanıyorsak onlarda gıdıklanırmış "iii"gibi. Harflerin üstünde kurdele gibi gelirlerse "üüü" şeklinde horoz sesi çıkartırlarmış. Uzatmaları da harekelerin biraz daha fazla şaşıran veya gıdıklanan hali diyebiliriz. Cezİmİ "ebe" oyunuyla öğretebiliriz, "ebe ebe eb" diye söyletebiliriz. Veya Türkçedeki kelimelerle "ben, sen, dün, yan, düz vs." kelimelerle bağdaştırmaya çalışabiliriz. Veya ellerimizi açıp sinek yakalama veya başka hayvanları yakalama oynayabiliriz."es kelimesi"ni örnek verecek olursak; elimiz e, sinek s olsun.
Haydi elimizle sineğin s'sini yakalayalım deyip avuçlarımızı aç kapa yapıp"es es"diyerek sinek yakalamaya çalışalım. Kelebeği veya başka şeyleride aynı mantıkla kullanabiliriz. Şeddeyi "taç" gibi hayal ettirip geldiği harfi 2 kere okuttuğunu ve sonra bıraktığını söyleyebiliriz çocuklara. Dilinle yakala veya ağzında biraz oyala, biraz tut ve bırak da denilebilir. Tenvinleri "yaramaz ikiz harekeler" diye öğretebiliriz. Bunlar gibi siz de kendinizce bazı söylem veya oyunsu davranışlar geliştirerek çocukların Öğrenmesini kolaylaştırmaya yardımcı olabilirsiniz. Ya Rabbi! Bu kitabı öğrenen ve öğretene rasülüne olduğun gibi yardımcı ol! Bizim bu çalışmalarımızı, geçmişte çaresizlikten kazmaların saplarına harfleri kazıyarak çocuklarına Kuran-ı Kerim'i öğretmeye çalışan ana babaların ihlası hürmetine kabule layık ve evlatlarımıza faydalı eyle! Amin…
