Resmi Tarih Tartışmaları 7 31 Mart'tan Günümüze "Gericilik" Söylemi

Stok Kodu:
9789758449620
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
278
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2011-03
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789758449620
541912
Resmi Tarih Tartışmaları 7
Resmi Tarih Tartışmaları 7 31 Mart'tan Günümüze "Gericilik" Söylemi
17.00

Bu kitaptaki yazılar hem TC'nin niteliğine dair bazı yerleşik genel kabullerin teşhir edilmesine ve laiklik retoriğinin deşelenmesine imkân veren açılımlar getiriyor, hem de ‘irtica' ve ‘irtica ile mücadele' ve ‘laiklik söylemlerinin işlevine dair geçerli egemen retoriği teşhir ediyor. Oysa laikliğe yapılan aşırı göndermeye rağmen Türkiye'de din-devlet ilişkisi özü itibariyle ve genel bir çerçevede Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki durumdan kayda değer bir farklılık içermiyor. Her ne kadar kapitalist ekonominin etkinliğinin sağlanması için din bazı alanlardan çıkarılsa da, dinin devlet içindeki konumu ve işlevi eskide olduğu gibi devam etti, ediyor. Memleketin sahiplerinin veya asıl devlet partisinin aklıevvellerinin laikliğe aşırı vurgu yapmasının nedeni, tartışmayı yasaklamak, demokratikleşmenin önünü kapatmak ve ayak takımının sürece müdahale etmesinin önünü kesmektir. Böylece olup/bitenlerin kimin için ne anlama geldiğini gizlemek mümkün oluyor. Bilindiği gibi iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın yolu gizlemekten geçiyor... Böylesi bir düşünsel/entellektüel azgelişmişlik ortamında da, asıl gericiliğin siyasi nitelikte olduğu gerçeğini gözlerden uzaklaştırmak (şimdilik) mümkün oluyor.

Bu kitaptaki yazılar hem TC'nin niteliğine dair bazı yerleşik genel kabullerin teşhir edilmesine ve laiklik retoriğinin deşelenmesine imkân veren açılımlar getiriyor, hem de ‘irtica' ve ‘irtica ile mücadele' ve ‘laiklik söylemlerinin işlevine dair geçerli egemen retoriği teşhir ediyor. Oysa laikliğe yapılan aşırı göndermeye rağmen Türkiye'de din-devlet ilişkisi özü itibariyle ve genel bir çerçevede Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki durumdan kayda değer bir farklılık içermiyor. Her ne kadar kapitalist ekonominin etkinliğinin sağlanması için din bazı alanlardan çıkarılsa da, dinin devlet içindeki konumu ve işlevi eskide olduğu gibi devam etti, ediyor. Memleketin sahiplerinin veya asıl devlet partisinin aklıevvellerinin laikliğe aşırı vurgu yapmasının nedeni, tartışmayı yasaklamak, demokratikleşmenin önünü kapatmak ve ayak takımının sürece müdahale etmesinin önünü kesmektir. Böylece olup/bitenlerin kimin için ne anlama geldiğini gizlemek mümkün oluyor. Bilindiği gibi iktidar olmanın ve iktidarda kalmanın yolu gizlemekten geçiyor... Böylesi bir düşünsel/entellektüel azgelişmişlik ortamında da, asıl gericiliğin siyasi nitelikte olduğu gerçeğini gözlerden uzaklaştırmak (şimdilik) mümkün oluyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat