“Hiç unutmam bez ciltli, büyük boy bir kitaptı. Unutmuyorum çünkü bez ciltli bir Kuran vardı, bir de o. İçinde renkli resimler de olan o kitap Binbir Gece Masalları'ydı. Ortaokuldaydım. Ne bulursam okuyordum. Babamın okuduğu o kitabı da merak edip okumaya başladım. İşte o kitapta, o günlerde okumuştum bakşa hikayelerin yanı sıra Şahmeran'ın da hikayesini. Ondan sonra da yılanlardan korkmamış, hatta onları sevmeye bile başlamıştım. Yullar sonra o günlerden kalan bir kitabın içinde el yazımla yazdığım bir şiir buldum. O şiiri Şahmeran'ın anısı olarak hala saklarım:
Yılanın başı küçükken ezilir
Şahmeran'sa şifa için kesilir
Ama o aynı zamanda zehirdir
Panzehiri gerçek insan olmaktır. “
Geçmişin düşleri, kültürümüzün zenginliği halk hikayeleri edebiyatımızın Usta kalemleri tarafından çağdaş bir yorum ve dille yeniden anlatılıyor.
Geçmisin düsleri, kültürümüzün zenginligi halk hikâyeleri edebiyatımızın usta kalemleri tarafından çagdas bir yorum ve dille yeniden anlatılıyor.
“Hiç unutmam bez ciltli, büyük boy bir kitaptı. Unutmuyorum çünkü bez ciltli bir Kuran vardı, bir de o. İçinde renkli resimler de olan o kitap Binbir Gece Masalları'ydı. Ortaokuldaydım. Ne bulursam okuyordum. Babamın okuduğu o kitabı da merak edip okumaya başladım. İşte o kitapta, o günlerde okumuştum bakşa hikayelerin yanı sıra Şahmeran'ın da hikayesini. Ondan sonra da yılanlardan korkmamış, hatta onları sevmeye bile başlamıştım. Yullar sonra o günlerden kalan bir kitabın içinde el yazımla yazdığım bir şiir buldum. O şiiri Şahmeran'ın anısı olarak hala saklarım:
Yılanın başı küçükken ezilir
Şahmeran'sa şifa için kesilir
Ama o aynı zamanda zehirdir
Panzehiri gerçek insan olmaktır. “
Geçmişin düşleri, kültürümüzün zenginliği halk hikayeleri edebiyatımızın Usta kalemleri tarafından çağdaş bir yorum ve dille yeniden anlatılıyor.
Geçmisin düsleri, kültürümüzün zenginligi halk hikâyeleri edebiyatımızın usta kalemleri tarafından çagdas bir yorum ve dille yeniden anlatılıyor.
