Sultan 2. Mustafa Maziye Hasret - Cengaver

Stok Kodu:
9786059121712
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-08
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
12,00TL
9786059121712
581693
Sultan 2. Mustafa
Sultan 2. Mustafa Maziye Hasret - Cengaver
12.00

İstanbul'un cevabı Sultan Mustafa'yı hiç de şaşırtmadı; o böyle bir cevabı bekliyordu. Son devirlerde başa geçen padişahlar sarayda oturmaya alışmışlar; savaşları sadrazamlar, komutanlar yürütür duruma gelmişti. Fakat Sultan Mustafa başkaydı. Başka olduğunu fermanıyla göstermişti ama bunu anlayan olmamıştı. Padişah, kararlarında ciddiydi ve dediğini yapmak niyetindeydi. Bunu da İstanbul'dan gelen cevaba verdiği karşılıkta görüyoruz. Sultan Mustafa iradesini şu hatt-ı hümayun ile açıkladı:

“Bana hazine lazım değil. Kuru ekmek yerim. Vücudumu din uğruna feda ederim. Her ne denlü meşakkat arz olunsa, sabr ve tahammül ederim. Hizmet-i ibadullah (halka hizmet) tamama ermeyince seferden dönmem, elbette sefere bizzat çıkarım...”

Bu hatt-ı hümayunlar devlet adamlarını, alimleri, kumandanları, askerleri ve ahaliyi ziyadesiyle sevindirdi. İstanbul cevabı hazırlarken, o zaman kadar yaşananlar ve uygulamaları göz önünde bulundurmuşlardı. Hani padişahın da kendileri gibi düşünebileceğini, düşündükleri teyit ettirmek niyetinde olduğunu göz önünde bulundurmuşlardı. Fakat hiç de öyle olmamıştı. Bu duruma ziyadesiyle sevinen devlet erkanı; Sultan Mustafa'ya yardımcı olmak için derhal hazırlıklara başladılar. Sarayda, saray dışında, bütün yurtta bir hareket, bir sevinç dalgası yayıldı. Umutlar yeniden yeşermeye başladı.

İstanbul'un cevabı Sultan Mustafa'yı hiç de şaşırtmadı; o böyle bir cevabı bekliyordu. Son devirlerde başa geçen padişahlar sarayda oturmaya alışmışlar; savaşları sadrazamlar, komutanlar yürütür duruma gelmişti. Fakat Sultan Mustafa başkaydı. Başka olduğunu fermanıyla göstermişti ama bunu anlayan olmamıştı. Padişah, kararlarında ciddiydi ve dediğini yapmak niyetindeydi. Bunu da İstanbul'dan gelen cevaba verdiği karşılıkta görüyoruz. Sultan Mustafa iradesini şu hatt-ı hümayun ile açıkladı:

“Bana hazine lazım değil. Kuru ekmek yerim. Vücudumu din uğruna feda ederim. Her ne denlü meşakkat arz olunsa, sabr ve tahammül ederim. Hizmet-i ibadullah (halka hizmet) tamama ermeyince seferden dönmem, elbette sefere bizzat çıkarım...”

Bu hatt-ı hümayunlar devlet adamlarını, alimleri, kumandanları, askerleri ve ahaliyi ziyadesiyle sevindirdi. İstanbul cevabı hazırlarken, o zaman kadar yaşananlar ve uygulamaları göz önünde bulundurmuşlardı. Hani padişahın da kendileri gibi düşünebileceğini, düşündükleri teyit ettirmek niyetinde olduğunu göz önünde bulundurmuşlardı. Fakat hiç de öyle olmamıştı. Bu duruma ziyadesiyle sevinen devlet erkanı; Sultan Mustafa'ya yardımcı olmak için derhal hazırlıklara başladılar. Sarayda, saray dışında, bütün yurtta bir hareket, bir sevinç dalgası yayıldı. Umutlar yeniden yeşermeye başladı.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat