Tarih Türü Olarak Sözlü Gelenek

Stok Kodu:
9786057464903
Boyut:
13.00x21.00
Sayfa Sayısı:
284
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-04
Çeviren:
Emre Teğin
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9786057464903
636285
Tarih Türü Olarak Sözlü Gelenek
Tarih Türü Olarak Sözlü Gelenek
189.90

Jan Vansina, “sözlü tarihin” tarih metodolojisinde nasıl kullanılması gerektiğini, özellikle De mokratik Kongo Cumhuriyeti, Ruanda ve Burundi’de ama ge nelde Afrika’da yaptığı çalışmalarla ortaya koydu ve bu alan da büyük bir yenilikçi kabul edildi. Hiç eskimeyen bir kelime olarak yeninin ve yepyeni anlamlar taşıyan bir tarihin öncü lerinden biri… Elinizdeki kitap, sözlü geleneğe bakışı tümden değiştirdi, onun bir tarih unsuru olarak kullanılabileceğini, mensubu olduğu Batı dünyasına, henüz Batı’yla tanışmamış 1 6 Afrikalı kabileler üzerinden gösterdi Jan Vansina. 2017 yılın da, seksen sekiz yaşında öldüğünde, herhangi bir tarihçi yal nızca yazılı kaynakları kullanmaktan çekinmek zorunda his setti kendisini, “Hafıza, algının arabuluculuğu ve duygusal durum ile birlikte, tanıklığı şekillendirir, birbirini izleyen al gılardan belirli özellikleri seçer ve onları beklentiler, önce ki bilgiler ve ‘ne olmuş olmalı’ mantığına göre sıralar, algıda ki boşlukları doldurur, ne anlatılacağına karar verir.” derken, kendisinden sonraki insanların nasıl hatırlamaları gerektiği ne dair ipuçları bıraktı, tarihi egemenlerin egemenliğinden çıkardı, bütün süslü cümlelere rağmen geriye atılan insan topluluklarını, yazmadıkları ama söyledikleri aracılığıyla ta rih kalabalığının içine kattı ve yazılı-yazısız bütün kaynakları belirsizleştirdi; çünkü insan yanlış hatırlar, yanlış yazar, pek öyle güvenilir değildir, bunun böyle olduğu geriye bıraktık larından da bellidir, Vansina’nın bıraktıkları da dâhil olmak üzere…

Jan Vansina, “sözlü tarihin” tarih metodolojisinde nasıl kullanılması gerektiğini, özellikle De mokratik Kongo Cumhuriyeti, Ruanda ve Burundi’de ama ge nelde Afrika’da yaptığı çalışmalarla ortaya koydu ve bu alan da büyük bir yenilikçi kabul edildi. Hiç eskimeyen bir kelime olarak yeninin ve yepyeni anlamlar taşıyan bir tarihin öncü lerinden biri… Elinizdeki kitap, sözlü geleneğe bakışı tümden değiştirdi, onun bir tarih unsuru olarak kullanılabileceğini, mensubu olduğu Batı dünyasına, henüz Batı’yla tanışmamış 1 6 Afrikalı kabileler üzerinden gösterdi Jan Vansina. 2017 yılın da, seksen sekiz yaşında öldüğünde, herhangi bir tarihçi yal nızca yazılı kaynakları kullanmaktan çekinmek zorunda his setti kendisini, “Hafıza, algının arabuluculuğu ve duygusal durum ile birlikte, tanıklığı şekillendirir, birbirini izleyen al gılardan belirli özellikleri seçer ve onları beklentiler, önce ki bilgiler ve ‘ne olmuş olmalı’ mantığına göre sıralar, algıda ki boşlukları doldurur, ne anlatılacağına karar verir.” derken, kendisinden sonraki insanların nasıl hatırlamaları gerektiği ne dair ipuçları bıraktı, tarihi egemenlerin egemenliğinden çıkardı, bütün süslü cümlelere rağmen geriye atılan insan topluluklarını, yazmadıkları ama söyledikleri aracılığıyla ta rih kalabalığının içine kattı ve yazılı-yazısız bütün kaynakları belirsizleştirdi; çünkü insan yanlış hatırlar, yanlış yazar, pek öyle güvenilir değildir, bunun böyle olduğu geriye bıraktık larından da bellidir, Vansina’nın bıraktıkları da dâhil olmak üzere…

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat