Yıllardır süregelen Yargıtay uygulamalarıyla da birçok davanın haklı olarak esasının önüne geçen tebligat ve dolayısıyla davadan ve takipten haberdar edilme meselesi doğal olarak uygulamacılar bakımından da son derece önem atfedilen bir konu haline gelmiş bulunmaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte yasal zemini de oluşturulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” kavramının içinin doldurulabilmesinin ön koşulu, usulüne uygun tebliğle tarafların kendileriyle ilgili yapılan işlemler konusunda bilgilendirilme haklarının verilmesi olduğundan Tebligat Hukuku da adil yargılama hakkı ekseninde İnsan Hakları Hukuku'nun son derece önemli bir parçası haline gelmiş bulunmaktadır.
Bu çalışmamızda Tebligat Hukuku'nun özellikle adli yargıda ve daha özelinde özel hukuk alanında kalan kısmında uygulamacılara yol göstermek, özellikle Yargıtay uygulamalarını ortaya koymak, bu uygulamalarla kendisine yol çizen Bölge Adliye Mahkemeleri ile ilk derece mahkemesi hâkimlerine bir fikir vermeyi amaçladığımı özellikle belirtmek isterim.
İcra Mahkemeleri ile tarafımın da başkanlığını yapmış olduğu Ankara Bölge Adliyesi 18. Hukuk Dairesi'nin inceleme alanını oluşturan konularda tebligat uygulamalarının oldukça ön planda bulunduğu, davanın seyrini doğrudan etkilediği göz önünde tutulduğunda özellikle ilk derece mahkemesi hâkimlerimize bir nebze katkımız olursa, bundan büyük mutluluk duyarım.
Çalışmamızda öncelikli olarak Tebligat Hukuku'nda sıklıkla kullanılan ve bu kapsamda meselenin anlaşılabilmesi bağlamında son derece önem atfettiğim kavramlar konusuyla işe girişmek, akabinde Tebligat Hukuku'nun öznesi olan “Muhatap” kavramı üzerinden tebligatın muhatapla bağlandığı kısımları incelemek; muhatapla ilgili kısmın bitirilmesinden sonra tebliğin yapılacağı yerle, yere bağlı tebliğ i şlemlerini izah etmek; kendine özgü özellikleri bulunan “Milletlerarası Tebligat” konusunu çalışmamızın kapsamı itibariyle kısıtlı da olsa açıklamak; bütün bunlara bağlı olarak usulsüz tebliğe bağlanan hukuki sonuçları da ayrı bir bölüm halinde izah etmek suretiyle çalışmamı yönlendirdiğimi uygulayıcılarımıza sunmak isterim.
Yıllardır süregelen Yargıtay uygulamalarıyla da birçok davanın haklı olarak esasının önüne geçen tebligat ve dolayısıyla davadan ve takipten haberdar edilme meselesi doğal olarak uygulamacılar bakımından da son derece önem atfedilen bir konu haline gelmiş bulunmaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte yasal zemini de oluşturulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” kavramının içinin doldurulabilmesinin ön koşulu, usulüne uygun tebliğle tarafların kendileriyle ilgili yapılan işlemler konusunda bilgilendirilme haklarının verilmesi olduğundan Tebligat Hukuku da adil yargılama hakkı ekseninde İnsan Hakları Hukuku'nun son derece önemli bir parçası haline gelmiş bulunmaktadır.
Bu çalışmamızda Tebligat Hukuku'nun özellikle adli yargıda ve daha özelinde özel hukuk alanında kalan kısmında uygulamacılara yol göstermek, özellikle Yargıtay uygulamalarını ortaya koymak, bu uygulamalarla kendisine yol çizen Bölge Adliye Mahkemeleri ile ilk derece mahkemesi hâkimlerine bir fikir vermeyi amaçladığımı özellikle belirtmek isterim.
İcra Mahkemeleri ile tarafımın da başkanlığını yapmış olduğu Ankara Bölge Adliyesi 18. Hukuk Dairesi'nin inceleme alanını oluşturan konularda tebligat uygulamalarının oldukça ön planda bulunduğu, davanın seyrini doğrudan etkilediği göz önünde tutulduğunda özellikle ilk derece mahkemesi hâkimlerimize bir nebze katkımız olursa, bundan büyük mutluluk duyarım.
Çalışmamızda öncelikli olarak Tebligat Hukuku'nda sıklıkla kullanılan ve bu kapsamda meselenin anlaşılabilmesi bağlamında son derece önem atfettiğim kavramlar konusuyla işe girişmek, akabinde Tebligat Hukuku'nun öznesi olan “Muhatap” kavramı üzerinden tebligatın muhatapla bağlandığı kısımları incelemek; muhatapla ilgili kısmın bitirilmesinden sonra tebliğin yapılacağı yerle, yere bağlı tebliğ i şlemlerini izah etmek; kendine özgü özellikleri bulunan “Milletlerarası Tebligat” konusunu çalışmamızın kapsamı itibariyle kısıtlı da olsa açıklamak; bütün bunlara bağlı olarak usulsüz tebliğe bağlanan hukuki sonuçları da ayrı bir bölüm halinde izah etmek suretiyle çalışmamı yönlendirdiğimi uygulayıcılarımıza sunmak isterim.
