Hilalcilik, Fatih Sultan Mehmet ve Sultan 2. Abdülhamid Han başta olmak üzere birçok padişahın uğraş verdiği "sedef kakma" kültürüyle doğmuştur. Bu kakmalarda göze çarpan en belirgin özellik üzerinde bulunan ince işlemeler ve bu işlemelerde yansıtılan kültürel miraslarımızdır.
Edebiyatta hilalcilik düşüncesiyle kültürümüzün ve işleme yeteneğimizin sedef kakmada kalmaması gerekliliğinden hareket eder. Hilalciliğin tarihin tozlu raflarına kalkması korkusundan doğan bir sanatsal çabadır.
Sanat özgürlüktür. Özgürlük, bağlı ve bağımlı olmama, dış etkilerden bağımsız olma, engellenmemiş ve zorlanmamış olma halini ifade eder. Sanat hayatlarında diğer ulusların veya düşüncelerin her birinin birey öğretisi varken; bu öğretilerinde tarihsel özgeçmişlerini anlatan eserleri bulunurken ve daha önemlisi genç nesilleri bu öğretileri gayet net anlıyorken, bizim geçmişimizden, kültürümüzden ve hür düşünce dünyamızdan uzaklaşmamız düşünülemez. Bu noktada hilalcilik eserin nasıl yazıldığına, hangi kalıpların kullanıldığına veya edebi kaygısının ne olduğuna birincil derece önem vermemektedir.
Hilalcilik eserin kültürümüzü yansıtıp yansıtmadığına, eserin hür düşüncenin etkisi altında olup olmadığına, en önemlisi Yüce Türk Milleti'nin hür iradesini savunup savunmadığına bakar ve adını Türklüğün simgesi bozkurdun serenat yaptığı hilalden almaktadır.
Hilalcilik, Fatih Sultan Mehmet ve Sultan 2. Abdülhamid Han başta olmak üzere birçok padişahın uğraş verdiği "sedef kakma" kültürüyle doğmuştur. Bu kakmalarda göze çarpan en belirgin özellik üzerinde bulunan ince işlemeler ve bu işlemelerde yansıtılan kültürel miraslarımızdır.
Edebiyatta hilalcilik düşüncesiyle kültürümüzün ve işleme yeteneğimizin sedef kakmada kalmaması gerekliliğinden hareket eder. Hilalciliğin tarihin tozlu raflarına kalkması korkusundan doğan bir sanatsal çabadır.
Sanat özgürlüktür. Özgürlük, bağlı ve bağımlı olmama, dış etkilerden bağımsız olma, engellenmemiş ve zorlanmamış olma halini ifade eder. Sanat hayatlarında diğer ulusların veya düşüncelerin her birinin birey öğretisi varken; bu öğretilerinde tarihsel özgeçmişlerini anlatan eserleri bulunurken ve daha önemlisi genç nesilleri bu öğretileri gayet net anlıyorken, bizim geçmişimizden, kültürümüzden ve hür düşünce dünyamızdan uzaklaşmamız düşünülemez. Bu noktada hilalcilik eserin nasıl yazıldığına, hangi kalıpların kullanıldığına veya edebi kaygısının ne olduğuna birincil derece önem vermemektedir.
Hilalcilik eserin kültürümüzü yansıtıp yansıtmadığına, eserin hür düşüncenin etkisi altında olup olmadığına, en önemlisi Yüce Türk Milleti'nin hür iradesini savunup savunmadığına bakar ve adını Türklüğün simgesi bozkurdun serenat yaptığı hilalden almaktadır.