Yalan Sureleri

Stok Kodu:
9789750817502
Boyut:
13.50x21.00
Sayfa Sayısı:
196
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
12,00TL
9789750817502
466596
Yalan Sureleri
Yalan Sureleri
12.00
Filiz Özdem'in Korku Benim Sahibim ve Düş Hırkası ile başlayan " Veda Üçlemesi"nin son kitabı: Yalan Sureleri... Romanda beş kuşak kadın üzerinden anlatılan hikâyelerde ölüm, hayat, beden, bellek ve yazı bütün olayları ve kişilerin en genç halkada birbirine bağlıyor. Yalan Sureleri, yitirilmiş bir beni başkalarında parça parça bulmaya çalışan benliğin parçalanış tarihi. Kırılmış bir aynanın parçalarının üstündeki silinmemiş görüntüyü bir kez daha görebilmek için bir araya getirmeye çalışan Gözde, parmaklarını kanatan bir yapboz oyununu sürdürüyor. İşte bu yüzden kendi parçalarını bir arada tutan beden, ruhun etten mezarı sadece. Yalan Sureleri'nde "içimizin karatahtasına yazılan, kimsenin okuyamayacağı, kendimizin bile çoğunu unuttuğu ne çok cümle var." "Bilmiyorum, belki de kendi batık kadırgasında kayıp bir yeraltı ülkesi varlığıydım. Ufkunda yalnızca sonsuz göğün görüldüğü bir kayalığa tırmanmıştım suyun karanlık diplerinden. Doymak bilmeyen hayali korsanlara açıyordum kırık dökük gövdemi. Bedenimde sarı tırtıllar yürüyordu. Suyun parlak yüzeyine bakıp duruyordum. 'Söyle bana,' diyordum suretime, konuşmayı unutan kısık, yabani sesimle, 'hangimiz daha yalnızız?' "
Filiz Özdem'in Korku Benim Sahibim ve Düş Hırkası ile başlayan " Veda Üçlemesi"nin son kitabı: Yalan Sureleri... Romanda beş kuşak kadın üzerinden anlatılan hikâyelerde ölüm, hayat, beden, bellek ve yazı bütün olayları ve kişilerin en genç halkada birbirine bağlıyor. Yalan Sureleri, yitirilmiş bir beni başkalarında parça parça bulmaya çalışan benliğin parçalanış tarihi. Kırılmış bir aynanın parçalarının üstündeki silinmemiş görüntüyü bir kez daha görebilmek için bir araya getirmeye çalışan Gözde, parmaklarını kanatan bir yapboz oyununu sürdürüyor. İşte bu yüzden kendi parçalarını bir arada tutan beden, ruhun etten mezarı sadece. Yalan Sureleri'nde "içimizin karatahtasına yazılan, kimsenin okuyamayacağı, kendimizin bile çoğunu unuttuğu ne çok cümle var." "Bilmiyorum, belki de kendi batık kadırgasında kayıp bir yeraltı ülkesi varlığıydım. Ufkunda yalnızca sonsuz göğün görüldüğü bir kayalığa tırmanmıştım suyun karanlık diplerinden. Doymak bilmeyen hayali korsanlara açıyordum kırık dökük gövdemi. Bedenimde sarı tırtıllar yürüyordu. Suyun parlak yüzeyine bakıp duruyordum. 'Söyle bana,' diyordum suretime, konuşmayı unutan kısık, yabani sesimle, 'hangimiz daha yalnızız?' "
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat