Ver Elini Avrupa

Stok Kodu:
9789756022214
Boyut:
13.50x19.50
Sayfa Sayısı:
143
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2010-12
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
9789756022214
493805
Ver Elini Avrupa
Ver Elini Avrupa
8.00
Yağmurdan sonra güneş çıkmıştı. Yeniden San Marco Meydanı'na döndük. Meydanı kare sayarsak, karenin ortasında bir orkestra vardı. Hafif müzik çalıyorlardı. Burası şimdi bir başka güzel görünüyordu gözüme. Havanın açmasını fırsat bilip meydanı dolduran güvercinler, İstanbul'daki Yeni Cami'nin önünü anımsatmıştı bana. Tuhaf, belki de saçma şeyler düşünüyordum. Bu güvercinleri İstanbul'a götürsek, İstanbul'dakileri de buraya getirsek ne olurdu acaba? Yabancılık çekerler miydi? Sanmam. Çünkü hayvanlara iklim koşulları, beslenme olanakları sağlanmışsa eğer, çevreye uyum sorunları kalmıyordu. Ya insanlar? Gezimizin başından beri kendimdeki değişiklikleri görmeye çalıyordum. Önceleri insanların farklı alışkanlıkları, töreleri, yaşam biçimleri az şışırtmamıştı beni. Zaman zaman kızıp öfkelenmiştim de. Ama gün geçtikçe her şeyi daha iyi kavramaya başlamıştım. Annem, "büyüyorsun" diyordu. Büyümek kolay değildi. Yine de çekilen onca sıkıntıya karşı insan olmak, kuş olmaktan iyiydi. Çünkü insan, aklı ve duyguları yoluyla yaşamını zenginleştirme yetisine sahip tek canlıydı. Hele bu değerlerini sonuna kadar kullanabilirse....
Yağmurdan sonra güneş çıkmıştı. Yeniden San Marco Meydanı'na döndük. Meydanı kare sayarsak, karenin ortasında bir orkestra vardı. Hafif müzik çalıyorlardı. Burası şimdi bir başka güzel görünüyordu gözüme. Havanın açmasını fırsat bilip meydanı dolduran güvercinler, İstanbul'daki Yeni Cami'nin önünü anımsatmıştı bana. Tuhaf, belki de saçma şeyler düşünüyordum. Bu güvercinleri İstanbul'a götürsek, İstanbul'dakileri de buraya getirsek ne olurdu acaba? Yabancılık çekerler miydi? Sanmam. Çünkü hayvanlara iklim koşulları, beslenme olanakları sağlanmışsa eğer, çevreye uyum sorunları kalmıyordu. Ya insanlar? Gezimizin başından beri kendimdeki değişiklikleri görmeye çalıyordum. Önceleri insanların farklı alışkanlıkları, töreleri, yaşam biçimleri az şışırtmamıştı beni. Zaman zaman kızıp öfkelenmiştim de. Ama gün geçtikçe her şeyi daha iyi kavramaya başlamıştım. Annem, "büyüyorsun" diyordu. Büyümek kolay değildi. Yine de çekilen onca sıkıntıya karşı insan olmak, kuş olmaktan iyiydi. Çünkü insan, aklı ve duyguları yoluyla yaşamını zenginleştirme yetisine sahip tek canlıydı. Hele bu değerlerini sonuna kadar kullanabilirse....
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat